Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/15739 E. 2023/22338 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15739
KARAR NO : 2023/22338
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/347 E., 2015/793 K.
SUÇ : Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yerel Mahkemece sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 233 üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçundan açılan kamu davasında 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
2. Tebliğname’de hükmün bozulması yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O yer Cumhuriyet savcısının temyizi, sanığın eşinin ve çocuklarının bakımı için neler yaptığını ispat edememesi sebebiyle üzerine atılı suçun sübut bulduğu, bu sebeple mahkûmiyet yerine beraat kararı verilmesinin usul ve Yasa’ya aykırı olduğuna yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın … iline çalışmaya giderek eşi ile çocuklarının bakımından kaçındığı ve maddi destekte bulunmayarak aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; Yerel Mahkemece şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince beraat kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Aşağıda belirtilen gerekçe çerçevesinde Tebliğnamede’ki bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır.
2. Sanığın yargılama konusu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 233 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 06.10.2015 tarihli sorgu olduğu ve bu tarihten temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemi yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.10.2023 tarihinde karar verildi.