Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/15724 E. 2023/23364 K. 31.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15724
KARAR NO : 2023/23364
KARAR TARİHİ : 31.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/446 E., 2016/209 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Düzeltilerek onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yerel Mahkemece sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun’un) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, dördüncü fıkrası, 129 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 8 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
2. Tebliğname’de hükmün onanması yönünde görüş bildirilmiştir
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyizi sübuta, şikâyet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerektiğine, fazla cezaya hükmolunduğuna, lehe olan Kanun hükümlerinin uygulanmadığına, kararın usul ve Yasa’ya aykırı olduğuna vesaireye yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, çocuğunun tedavisi ile ilgilenen ve hemşire olarak görev yapan şikâyetçiye karşı haksız tahrik etkisi altında kamu görevlisine karşı görevinden dolayı alenen hakaret suçunu işlediği Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, (sanığın ikrar içeren savunması, şikâyetçi ve tanık anlatımları, görüntü kayıt tutanağı, görevlendirme yazısı ile tüm dosya kapsamı) Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre; sanığın sübuta, şikâyet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerektiğine yönelik temyiz istemlerinin reddiyle, diğer temyiz sebepleri ve sair yönlerden yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1. Sanığın hakaret eylemini herkese açık olmayan yataklı servis bölümünde hasta odasında gerçekleştirmesine karşın, aleniyet unsurunun ne şekilde oluştuğu açıklanmadan yetersiz gerekçeyle 5237 sayılı Kanun’un 125 nci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanması,
2. 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ve dördüncü fıkrası uyarınca belirlenen ceza üzerinden aynı Kanun’un 129 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1/3 oranında indirim yapılırken hesap hatası yapılarak hapis cezasının ” 9 ay 10 gün ” yerine ” 10 ay ” olarak fazla tayini,
3. Tekerrür hükümleri uygulanırken, 5271 sayılı Kanun’un 232 nci maddesinin altıncı fıkrasına aykırı olarak uygulama maddesinin gösterilmemesi,
4. Aleniyetin oluşmadığının kabulü halinde; 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönleriyle hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
31.10.2023 tarihinde karar verildi.