Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/15677 E. 2023/22976 K. 24.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15677
KARAR NO : 2023/22976
KARAR TARİHİ : 24.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/391 E., 2016/141 K.
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece sanık hakkında,
1. Hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
2. Tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
3. Tebliğname’de hükümlerin onanması yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyizi sübuta, suç kastının olmadığına, haksız tahrike vesaireye yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Taraflar arasında hayvan otlatma meselesinden dolayı başlayan tartışmada; sanığın, katılana “Sana bunun hesabını mutlaka soracağım, avradını sinkaf ederim.” dediği olayda; Yerel Mahkemece sanık savunması, katılan ve tanık anlatımları, telefon inceleme tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre hakaret ve sair tehdit suçlarını işlediği kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, sanığın; sübuta, suç kastının olmadığına, haksız tahrike yönelik temyiz istemlerinin reddiyle, sair yönlerden yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1. Daha önceden hapis cezasına ilişkin mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında tehdit suçundan tayin olunan 25 gün hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğuna uyulmaması,
2. Sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinden dava açılması ve aynı fıkranın ikinci cümlesi uyarınca hüküm kurulması karşısında; sair tehdit suçu ile aynı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrasındaki hakaret suçunun 5271 sayılı Kanun’un 253 ve 254 üncü maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında olduğu anlaşıldığından, sanık hakkında uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre hukuksal durumunun belirlenmesi gerekliliği,
3. Sanık hakkında tekerrüre esas alınan 5237 sayılı Kanun’un 151 inci maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçunun, hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesi ve maddeye eklenen fıkrayla uzlaşma hükümlerinin yeniden düzenlenmesi ve üçüncü fıkrada yer alan “Etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile.” ibaresinin madde metninden çıkarılması nedeniyle uzlaştırma kapsamına alınması karşısında, anılan hükme ilişkin uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılıp, uzlaştırmanın sağlanması halinde, tekerrüre esas başkaca sabıkasının da bulunup bulunmadığı belirlenip sonucuna göre 5271 sayılı Kanun 231 inci, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci, 51 inci ve 58 inci maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağının yeniden tartışılması zorunluluğu,
4. Uzlaşmanın sağlanamaması durumunda ise; 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönleriyle hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
24.10.2023 tarihinde karar verildi.