Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/15613 E. 2023/22585 K. 16.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15613
KARAR NO : 2023/22585
KARAR TARİHİ : 16.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/136 E., 2016/111 K.
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkeme kararı ile sanık hakkında;
1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, dördüncü fıkrası, 62 nci, 58 inci maddeleri uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
2- 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesi, 62 nci, 58 inci maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteğinin; haksız yere ceza aldığına, kararı temyiz ettiğine vesaire yönelik olduğu belirlenmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
Mağdurun Jandarma Karakol Komutanlığı görevlisi olduğu ve suç tarihinde ehliyetsiz ve plakasız motosikletlerin yakalanması amacıyla görev yaptığı, belirtilen adreste plakasız motosiklet görülmesi üzerine yasal işlem yapmak amacıyla durdukları, mağdur ile tanık B. D. ‘nin tartışmaya başladıkları, tanığın arkadaşı olan sanığın olay yerine gelerek tartışmaya dahil olduğu ve gerçekleşen tartışma sırasında sanığın mağdura hitaben “Sen kime küfür ediyorsun lan, infazımı yaktırmayın, infazımı yaktıracaklar.” dediği, böylece üzerine atılı suçların sabit olduğu Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda; sanığın mağdura söylediği kabul edilen sözlerin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba söz niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçe ile sanık hakkında hakaret suçundan mahkûmiyet kararı verilmesi,
2- 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinde düzenlenen, görevi yaptırmamak için direnme suç tipinde; hareketin “cebir veya tehdit” şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında; sanığın, jandarma görevlisine yönelik söylediği kabul edilen sözlerinin objektif olarak mağdur üzerinde ciddi bir korku ve endişe doğuracak nitelikte olmadığı hususu dikkate alındığında, görevi yaptırmamak direnme suçunda tehdit unsurunun ne şekilde gerçekleştiği ve sanığın jandarma görevlisine ne suretle direndiği kanıtlara dayalı olarak açıklanmadan yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,
nedenleriyle hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.10.2023 tarihinde karar verildi.