Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/15535 E. 2023/23591 K. 02.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15535
KARAR NO : 2023/23591
KARAR TARİHİ : 02.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/178 E., 2016/104 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜMLER : Ceza verilmesine yer olmadığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma
Katılan sanık … müdafiinin sanık sıfatıyla verdiği 25.02.2016 tarihli süre tutum dilekçesinde, müvekkili hakkında verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair hükmü temyiz ettiği, 15.03.2016 tarihli gerekçeli temyiz dilekçesinde ise katılan sanık sıfatıyla, sanıklar hakkında verilen hükümleri temyiz ettiği ancak katılan sıfatıyla temyiz dilekçesinin süresi içinde verilmediği anlaşıldığından, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra temyiz isteğinde bulunulduğu belirlenmiştir.
Sanık … hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle,
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 129 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyizinin, sözün hakaret olmadığı, beraat kararı verilmesi gerektiği, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Tarafların adliyede zabıt katibi olarak çalıştığı, aralarında dosya teslim alma hususunda önceye dayalı bir anlaşmazlığın bulunduğu, olay tarihinde saat 17:00 sularında şikâyetçi-şüpheli … Atlı’nın dosya teslim etmek üzere kaleme gittiği, ancak …’ın UYAP sistemi üzerinden dosyaların gelmediğini beyan ederek dosyaları teslim almadığı, daha sonra aynı gün içerisinde saat 18:00 sularında …’nın tekrardan dosyaları teslim etmek amacıyla kaleme gittiği ve elindeki dosyaları sert bir şekilde …’nin oturduğu masaya bıraktığı, bu sırada kalemde çalışan tanık A.A.’nın kaleme geldiği, …’nın dosyaları masanın üzerinden alıp tanığa teslim etmek istemesi üzerine taraflar arasında tekrardan bir tartışmanın yaşandığı ve dosyaların çekiştirildiği, bu esnada …’nın …’ye “Ver dosyaları gerizekalı.” dediği, …’nın dosyaları masanın üzerinden alıp tanığa teslim etmeye doğru yürürken … “Terbiyesiz, bir bayana bu şekilde mi davranılır.” dediği, …’nin ise bunun üzerine … “Terbiyesizce konuşma.” dediği iddia olunan olayda hakaretin karşılıklı olduğu anlaşılmış ve karşılıklı hakaret nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A.Katılan Vekilinin Temyiz Sebepleri Yönünden
Karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra temyiz isteğinde bulunulduğu, hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği resen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz isteğinin,1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık Müdafiinin Temyizi ve Sair Hususlar Yönünden
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Olay günü sanığın,katılana söylediği kabul edilen sözün, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu ve dolayısıyla hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle karar verilmesi,
Nedeniyle bozmayı gerektirmiştir.

V. KARAR
A. Katılan Vekilinin Temyizi Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle, Yerel Mahkemenin kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık Müdafiinin Temyizi Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme’nin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden, hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesi’ne gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE,
02.11.2023 tarihinde karar verildi.