Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/15378 E. 2023/23141 K. 25.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15378
KARAR NO : 2023/23141
KARAR TARİHİ : 25.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/298 E., 2016/307 K.
SUÇ : İmar kirliliğine neden olma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 184 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 51 inci maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezanın ertelenmesine ve denetim süresinin 1 yıl olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; suçun unsurları oluşmadığından beraat hükmü kurulmasına, 5271 sayılı Kanun’un uygulanmasına, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın suça konu iş yerinde imara aykırı bir şekilde metal profil ve dikmeler üzerine üstü açılır kapanır sistemli sundurma yaparak imar kirliliğine neden olma suçunu işlediği iddia olunmuştur. Yerel Mahkemece, bilirkişi raporu ve eklerine göre imar kanununa aykırı ve ruhsatsız imalatın dört bir tarafı kapalı, çelik iskelet üzerine oluşturulmuş ve içerisi restoran olarak kullanım halinde olan bu haliyle iskana elverişli ve bina niteliğine haiz sabit yapı olması nedeniyle imar kirliliğine neden olduğu kabul edilerek atılı suçtan mahkûmiyet hükmü kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Sanığın Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Suçun Unsurlarına İlişkin
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 21 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre “Derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre belediyelerce hazırlanacak imar yönetmeliklerinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratlar ruhsata tabi değildir.” Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nin 14 üncü ve 3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliği’nin 16 ıncı maddesine göre esaslı tadilat, “Yapılarda taşıyıcı unsuru etkileyen ve/veya inşaat alanını ve ruhsat eki projelerini değiştiren işlemler” şeklinde tanımlanarak, esaslı tadilatın, ruhsata tabi olduğu ifade edilmiştir. Somut olayda; yapı tatil zapıt, keşif, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, suça konu sundurmanın, dükkan bina dış duvarları da yıkılarak dükkan ile birleştirilmesi ve büyük bir dükkan hacmi elde edilerek iş yerinin bir parçası olarak kullanılmış olması karşısında, unsurları oluşan imar kirliliğini bozma suçundan mahkumiyet hükmü kurulmasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Lehe Kanun Hükmüne İlişkin
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 25.02.2014 tarih ve 2013/4-691 Esas, 2014/91 Karar ile 25.11.2014 tarih ve 2014/4-94 Esas, 2014/525 Karar sayılı kararlarında: “İmar kirliliğine neden olma suçunda ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirerek 5237 sayılı Kanun’un 184 üncü maddesinin beşinci fıkrasındaki özel düzenlemeden yararlanma imkânı bulunan fail hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanma imkânı bulunmamaktadır. Buna göre, daha lehe hükümleri kapsadığı konusunda tereddüt bulunmayan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmüne göre özel bir düzenleme 5237 sayılı Kanun’un 184 üncü maddesinin beşinci fıkrasının gereğini yerine getirmeyen sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinde düzenlenmiş olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin ayrıca bir değerlendirme yapılması gerekmediğinin kabulü zorunludur.” şeklindeki gerekçeyle imar kirliliğine neden olma suçunda 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceğinin kabul edilmiş olması karşısında, mahkemenin sanık hakkında anılan Kanun hükmünü uygulamamasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Sair Yönlerden
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; bozma sebepleri dışındaki temyiz istemleri ile vesair nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hükümden sonra 18 Mayıs 2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16 ncı maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması karşısında karar bu yönüyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.10.2023 tarihinde karar verildi.