Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/15224 E. 2023/23572 K. 01.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15224
KARAR NO : 2023/23572
KARAR TARİHİ : 01.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/640 E., 2016/174 K.
SUÇLAR : Mühür bozma, imar kirliliğine neden olma
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret
04.03.2016 tarihli dilekçesi ile katılma talebinde bulunan şikâyetçi … vekilinin talebi hakkında bir karar verilmemiş ise de, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 237 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kamu davasına katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmiştir.
Sanık hakkında mühür bozma suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının, aynı Kanun’un 231 inci maddesinin onikinci fıkrası gereği itiraz yoluna tabi olduğu anlaşılmıştır.
Sanık hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz istğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı ve temyiz isteğinin vekalet ücreti ile sınırlı olduğu yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında mühür bozma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması, imar kirliliğine neden olma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 184 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 51 inci maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırmasına ve hapis cezasının ertelenmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteğinin, katılan lehine vekalet ücreti verilmesine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Mühür Bozma Suçundan Verilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Yönünden
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 03.02.2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin onikinci fıkrası gereği itiraz yoluna tabi oldukları, temyizlerinin mümkün olmadığı, aynı Kanun’un 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz.” şeklindeki düzenleme dikkate alınarak kanun yolu incelemesinin itiraz merciince yapılması gerektiği anlaşılmıştır.
B. Sanık Hakkında İmar Kirliliğine Neden Olma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Sanık hakkında kurulan hükümde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine, 5271 sayılı Kanun’un 325 inci maddesinin birinci fıkrası ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle Yerel Mahkeme kararı vekalet ücreti yönünden hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A. Sanık Hakkında Mühür Bozma Suçundan Verilen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle katılan vekilinin kanun yolu başvurusu itiraz merciince incelenmek üzere, esası incelenmeyen dava dosyasının, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle Mahkemesine iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
B. Sanık Hakkında İmar Kirliliğine Neden Olma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle, Yerel Mahkemenin kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği hüküm fıkrasında yer alan yargılama giderlerine ilişkin paragrafa; “katılan vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1.800,00 TL. vekâlet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine” ibaresinin eklenmesi suretiyle HÜKMÜN, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
01.11.2023 tarihinde karar verildi.