Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/15212 E. 2023/23804 K. 07.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15212
KARAR NO : 2023/23804
KARAR TARİHİ : 07.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/165 E., 2016/306 K.
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, düzeltilerek onama
Sanıklar hakkında verilen hükümlerin; karar tarihi itibariyle 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun ( 1412 sayılı Kanun ) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKİ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Mahkemenin kararı ile sanıklar hakkında,
1. Hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile 53 üncü maddesi uyarınca, 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, ve hak yoksunluklarına,
2. Görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları ile 53 üncü maddesi uyarınca, 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanıklar müdafiinin temyiz isteğinin; müvekkillerinin zor kullanılarak yakalandıklarına ve gözaltı işlemi yapıldığına, müvekkilleri hakkında uygulanan tüm işlemlerin usûl ve yasaya aykırı olduğuna, birbirinin aynı olan tanık beyanlarının esas alınması suretiyle hükümlerin kurulduğuna, atılı suçların unsurlarının oluşmadığına, hükümlerin usûl ve yasaya aykırı olduğuna bu ve resen tespit edilecek sebeplerle hükümlerin bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Olay günü, 155 polis imdat hattına bir adamın genç bir kızı dövdüğü şeklinde yapılan ihbar üzerine, şikâyetçi polis memurları tarafından olay yerine gidildiğinde sanıkların orada oldukları, alkollü olduklarının ve ayrıca yüzünde çizikler bulunan sanık …’ın ağlamakta olduğunun fark edildiği, haklarında şikâyet olması nedeniyle merkeze götürülmeye çalışıldığı aşamada, sanık …’ın kendilerini ihbar eden şahsı tahmin ederek küfür edip kişiyi gözaltına alınması yönünde şikâyetçileri zorlayarak, “O…. çocuğu beni ihbar etti, onu getireceksin ben de ondan davacı ve şikâyetçiyim.” şeklinde yüksek sesle bağırmaya başladığı, sanığa müdahale edilmeye çalışılarak polis otosuna davet edilmesi üzerine ise, sanıkların birlikte şikâyetçilere vurmak suretiyle saldırdıkları ve sanık …’ın “Devletin köpekleri, sizin aracınıza niye bineyim, siz köpeksizin, Tayyip’in köpekleri, benim vergimle çalışıyorsunuz, itsiniz itler.” şeklinde sanık …’ın ise “Pislik, seni …., seni varya pislik, sen pisliksin, seni sinkaf edeceğim.” demek suretiyle hakaret ve tehdit ettikleri iddiasıyla sanıklar hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından açılan davada, şikâyetçilerin aşamalardaki beyanlarına ve tanıklar E.H. ile E.S.’nin beyanlarına göre sanıkların atılı suçları işledikleri Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
2. Sanıklar atılı suçlamaları kabul etmemiştir.
3. Şikâyetçiler aşamalarda uyumlu beyanlarda bulunmuştur.
4. 18.02.2015 tarihli olay tutanağı ile tanıklar E.H. ile E.S.’nin beyanları dosyada mevcuttur.
IV. GEREKÇE
A. Sanıklar Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
Tüm dosya kapsamına, şikâyetçilerin aşamalardaki istikrarlı beyanları ile tanıklar E.H. ile E.S.’nin beyanlarına göre sanıkların atılı suçları işlediğine, sabıka kayıtlarına göre engel mahkûmiyetlerinin bulunması ve suçlu kişilikleri değerlendirilerek yeniden suç işlemeyecekleri yönünde olumlu kanaat oluşmaması nedeniyle, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci ve 51 inci maddeleri ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin uygulanmamasına dair Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
B. Hakaret Suçundan Kurulan Hükümlere İlişkin Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
Sanıklara yükletilen hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından,
Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
C. Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçundan Kurulan Hükümlere Yönelik Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
Sanıklara yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanıkların eylemlerini birden fazla görevliye karşı gerçekleştirmelerine karşın, haklarında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanmamış ise de aleyhe temyiz bulunmadığından bozma yapılamayacağı,
Kurulan hükümlerde, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen, 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin üçüncü fıkrasının uygulanması esnasında yapılan hesap hatası nedeniyle neticeten “13 ay 10 gün” yerine “1 yıl 1 ay 10 gün” hapis cezasına hükmolunması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi, hususu dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
A. Sanıklar Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle, Mahkeme kararında sanıklar müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıklar müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Sanıklar Hakkında Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçlarından Kurulan Hükümler Yönünden
Gerekçe bölümünün (C) bendinde açıklanan nedenle, Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanıklar müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği sonuç cezanın “13 ay 10 gün hapis cezası” olarak belirlenmesi suretiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.11.2023 tarihinde karar verildi.