Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/15028 E. 2023/22737 K. 18.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/15028
KARAR NO : 2023/22737
KARAR TARİHİ : 18.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/859 E., 2016/201 K.
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararıyla sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 265 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 8 ay 10 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve sanığa verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; sanığın görevi yaptırmamak için direnme eylemini tek başına silahtan sayılan sopayla gerçekleştirdiğine, bu sebeple sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin birinci fıkrası gereğince kurulan hükmün aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca artırılması gerektiği halde üçüncü fıkrası uyarınca artırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkindir.
Sanığın temyiz isteği; olayda suçun unsurlarının oluşmadığına, lehine olan maddelerin uygulanmasını talep ettiğine, aynı dosyada hakkındaki diğer davaların düşmesine karar verilmiş olması karşısında bu dava yönünden de düşme kararı verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tarihinde sanığın kendisine ait olan aracını başka birisine kullanması için verdiği, verdiği kişinin ehliyetinin ve araca ait belgelerin olmaması sebebiyle polis uygulamasında durmayıp kaçtığı, araç durdurulduğunda belgelerin olmadığı anlaşılınca gerekli trafik işlemlerinin yapılmasının akabinde aracın otoparka çekilmesi için olay yerine çekici getirtildiği, bu esnada sanığın alkollü şekilde gelerek, çekici şoförü B.K.’ye “Beşon” denilen takozu alarak vurmaya çalıştığı, diğer görevlileri “Size ben göstereceğim, yanınıza kalmayacak” şeklinde sözlerle tehdit ettiği ve görevli polisleri iteklediği Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
2. Sanık savunması, katılan, mağdur ve şikayetçiler ile tanıklar H.S., A.A.’nın beyanları tespit edilerek dava dosyasına eklenmiştir.
3.Olay tutanağı ve sanığa ait adlî sicil kaydı dava dosyasında mevcuttur.
IV. GEREKÇE
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak, Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen;
Sanığın görevi yaptırmamak için direnme eylemini tek başına ve görevli polisleri itekleyip, tehdit etmek suretiyle işlemesi karşısında, dosya içeriğine uygun olmayan, hatalı gerekçeyle sanığın atılı suçu birden fazla kişiyle birlikte işlediği kabul edilerek 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin üçüncü fıkrası uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Dışında bir hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik O yer Cumhuriyet savcısının ve sanığın temyiz istekleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesi gereği görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükümden 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin üçüncü fıkrasının tatbikine dair kısım çıkartılıp sanık hakkında verilen sonuç hapis cezasının 6 ay 7 güne indirilmesi suretiyle, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
18.10.2023 tarihinde karar verildi.