Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/14991 E. 2023/22419 K. 11.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14991
KARAR NO : 2023/22419
KARAR TARİHİ : 11.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/244 E., 2016/68 K.
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama, bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararıyla sanık hakkında;
1. Hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrasıyla üçüncü fıkrasının (a) bendi, 125 inci maddesinin dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
2. Görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; katılan S.U.’nun Mahkeme huzurunda yalan beyanda bulunduğuna, bu katılanın tanık askerlerden S.Y.’nin kendisine askerliği döneminde fiili harekette bulunduğunu beyan ederek tanıklığını kabul etmediğine, ancak araştırıldığında tanık S.Y.’nin katılana her hangi bir fiili harekette bulunmadığının görüleceğine, tanığın başka bir komutanına fiili harekette bulunduğuna, kesinlikle hiç bir askerin görevini engellemediğine ve tehdit etmediğine, nöbetçi savcının kendisine yapılan işkence ve haksızlığı bizzat askerlerin ağzından duyduğuna ve katılan S.U.’yu azarladığına, tanık askerlerin ifadeleri dikkate alındığında görevi yaptırmamak için direnmediğine kanaat getirileceğine, verilen cezanın adil olmadığına, katılan S.U. ile daha önce sorunlar yaşadığına, katılan S.U.’nun sık sık iş yerine gelerek yediğine, içtiğine ancak hesap ödemediğine, kadın müşterilerini rahatsız ettiğine, katılana güzel bir üslupla bir daha görevi dışında iş yerine gelmemesini söylediğine, ancak katılanın bu söylemlerini ağır bulup kendisine kin gütmüş olduğuna ve kendisine işkence ettiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Kavga ihbarı üzerine, katılan Uzm.J.I Kad. Çvş. S.U. ve mağdur asayiş erlerinin birlikte olay yerine gittikleri, kavgaya karışan sanıktan olayın nasıl olduğu sorulduğunda sanığın katılan ve mağdurlara hitaben ” Sizin gibi o… çocukları” şeklinde hakaret içerikli sözler sarf etmesiyle gerekli işlemler yapılmak üzere karakola davet edildiği, ancak aşırı alkollü olan sanığın görevlilere direndiği ve yapılan adli işlemler sırasında “Sizin hepinizi öldürcem , siz benim kim olduğumu bilmiyorsunuz, ben gerillayım kod ismim çiya, sizin hepinizi öldürtcem, ben dağ kadrosundayım, hepinizin ecdadını s…, vatanınızı bayrağınızı toprağınızı s…, senin karını ben s…, senin ananı bacını s…, sen bi o… çocuğusun, seni aşiretime vurdurtcam, üzerindeki üniformaya güveniyorsun, ben o üniformayı giyen çok leş öldürdüm” şeklinde söylemlerde bulunduğu, böylece görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarını işlediği Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
2. Sanık savunması, katılan ve mağdurların beyanları tespit edilerek dava dosyasına eklenmiştir.
3.Olay tutanağı ve sanığa ait adlî sicil kaydı dava dosyasında mevcuttur.
IV. GEREKÇE
1. Oluş, incelenen dava dosyası içeriği karşısında sanığın eylemlerinin sübuta erdiğine dair Mahkemenin takdir ve gerekçesi yerinde görülmüş, sanık hakkında mahkûmiyet hükümleri kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
2. Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından birlikte dava açılmış olması ve sanık hakkında hakaret suçunda 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanmış olması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde düzenlenen basit yargılama usulu uygulanamayacağından, tebliğnamedeki hakaret suçundan basit yargılama usulu yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğine yönelik bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
2. Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Adli sicil kaydında tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesi uygulanmamışsa da, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle HÜKÜMLERİN, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.10.2023 tarihinde karar verildi.