YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14979
KARAR NO : 2023/23531
KARAR TARİHİ : 01.11.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/146 E., 2016/147 K.
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Ret, bozma
Sanık hakkında tehdit suçundan neticeten hükmolunan 600,00 TL adlî para cezasına ilişkin mahkûmiyet kararının, tür ve miktarı itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmıştır.
Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararıyla sanık hakkında;
a. Hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrasıyla üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesi uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca adlî para cezası seçenek yaptırımına çevrilmesine, aynı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca neticeten 6.000,00 TL adlî para cezasıyla cezalandırılmasına ve 24 eşit taksitlendirmeye,
b. Tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 62 nci maddesi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca neticeten 600,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve 10 eşit taksitlendirmeye,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; tanıkların beyanlarında da açıkça belirtildiği üzere sanığın tehdit veya hakarette bulunmadığına, polis memurları hakkında bu olay nedeniyle disiplin soruşturması yürütülüp ceza aldıklarına ve eylemlerinin haksız olduğuna, olay yerinin özel mülkiyet olduğuna, suç kastının bulunmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Temyiz dışı sanık N.S. ile tanık İ.P. arasında araç parkı meselesinden çıkan tartışma nedeniyle yapılan ihbar üzerine olay yerine trafik polisleri olan katılan ve şikayetçinin geldiği, çıkan tartışmada sanığın katılana yönelik olarak “Terbiyesiz herif nasıl konuşuyorsunuz” diyerek hakaretvari sözler söylediği ve görevlerini yapmaya engel teşkil edici sözler söyleyince kendisini karakola davet ettiklerinde “Bizi kimse götüremez, sizi sürdüreceğiz” diyerek katılan ve şikâyetçiyi tehdit ettiği Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
2. Sanık savunması, katılan ve müşteki ile tanıklar İ.P., S.K., H.K.S., K.U.’nun beyanları tespit edilerek dava dosyasına eklenmiştir.
3.Olay tutanağı dava dosyasında mevcuttur.
IV. GEREKÇE
A. Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Hükmün tür ve miktarı itibarıyla 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
B. Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1. Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir. Yargılamaya konu somut olayda; sanığın katılana yönelttiği sözlerin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu ve hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, yasal olmayan ve yerinde görülmeyen gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
2.Kabule göre ise;
a. Seçimlik hapis cezasının, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olarak adli para cezasına çevrilmesi,
b.17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönleriyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
A.Tehdit Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
01.11.2023 tarihinde karar verildi.