Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/14967 E. 2022/20152 K. 18.10.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14967
KARAR NO : 2022/20152
KARAR TARİHİ : 18.10.2022

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Göçmen kaçakçılığı

K A R A R
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanık …’a yükletilen göçmen kaçakçılığı eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sanık …’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B-Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın tüm aşamalarda, kendisine ait olan ve göçmenlerin taşınmasında kullanılan aracı, diğer sanık …’ın ailesini …’e götürmesi amacıyla, kendisinin isteğiyle ödünç olarak verdiğini ve suçta kullanılacağını bilmediğini savunması, kollukta ifadeleri alınan göçmenlerin, sanık …’ın suçla ilgisine dair iddialarının bulunmaması, diğer sanık …’ın jandarmada ve sorgudaki savunmalarında, sanık …’ın savunmasını doğrulayan anlatımlarda bulunmasına rağmen yargılamada, sanık …’ın da olaydan haberdar olduğunu, kendisinden ve soy ismini bilmediği … isimli şahıstan bu iş karşılığında para aldığını belirtmesi karşısında, dosya kapsamındaki tüm kanıtlarla birlikte yöntemince tartışılıp, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden ve sanık …’ın suçla ilgisinin bulunduğuna dair kesin ve inandırıcı delillerin nelerden ibaret olduğu, savunmasına da hangi nedenle itibar edilmediği açıklanmadan, sanık …’ın kısmen hayatın olağan akışına aykırı olduğu kabul edilen savunmasına üstünlük tanınmak suretiyle, eksik kovuşturma ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de;
a-Sanık …’ın savunma içeriğine göre, göçmenlerin taşınmasında kullanılan aracın sahibi olan sanık …’ın, göçmen kaçakçılığı eylemiyle ilgisinin olduğunun kabul edilmesi karşısında; sanıkların suçun kanunî tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren, fiil üzerinde ortak hakimiyet kuran ve iştirak katkıları karşılıklı olarak birbirlerini tamamlayan kişiler olmaları nedeniyle, müşterek fail olarak cezalandırılmaları gerekirken, sanık …’ın yardım eden sıfatıyla cezasında indirime gidilmesi,
b-Sanık müdafisinin duruşmada, sanık hakkında lehe Kanun hükümlerinin uygulanmasını talep etmesi karşısında, TCK’nın 62. maddesinde öngörülen “failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri” gibi hususlar dikkate alınarak, sanık hakkında anılan Kanun maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken, tüm aşamalarda suçlamayı inkar eden sanığın savunma hakkı kapsamında değerlendirilmesi gereken beyanlarının samimi bulunmadığı şeklindeki kanuni olmayan ve yetersiz gerekçeyle takdiri indirimin uygulanmaması,
Kanuna aykırı, sanık … müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.