Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/14849 E. 2023/21912 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14849
KARAR NO : 2023/21912
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/619 E., 2016/115 K.
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Mahkeme kararı ile sanık hakkında;
1. Hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ile 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 7.600,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
2. Görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 3.740,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteğinin, atılı suçlamaları kabul etmediğine, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine ve resen tespit edilecek nedenlerle hükümlerin bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Kavga ihbarı üzerine olay yerine giden polis memurları katılan, mağdur ile şikâyetçinin sanık ile arkadaşlarına kavgaya karışıp karışmadıklarını sorup kimliklerine bakmak istemeleri üzerine sanığın mağdur, şikâyetçi ve katılana “Ne yapmışız ki sorarsın kimliği, s. olup gidersin, siz ancak beni içeri atıp gidersiniz, cezaevinden çıktıktan sonra … küçük yer, polisliğine güvenme, görüşeceğiz, gelin beni alın alabilirseniz, beni alacak adam anasının karnından doğmadı.” dediği, ekip aracına bindirilmeye çalışıldığı aşamada ise tekme atmaya çalıştığı ve araç içerisinde de hakaret eylemlerini sürdürdüğü, iddiasıyla sanık hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından açılan davada, mağdur, şikâyetçi ile katılanın aşamalardaki beyanlarına, tanık A.A.’nın beyanlarına ve 04.04.2015 tarihli olay tutanağına göre sanığın atılı suçları işlediği Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
2. Sanık atılı suçları tevil yollu ikrar etmiştir.
3. Mağdur, şikâyetçi ile katılanın aşamalardaki beyanları uyumludur.
4. 04.04.2015 tarihli olay tutanağı ile tanık A.A.’nın beyanları dosya içinde mevcuttur.
IV. GEREKÇE
A. Sanığın Temyiz Sebepleri Yönünden
Mağdur, şikâyetçi ile katılanın uyumlu ve istikrarlı beyanları ile tanık A.A.’nın beyanları ve sanığın tevil yollu ikrarına göre sanığın atılı suçları işlediği ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı anlaşıldığından uygulanmaması yönünde, suç tarihi itibariyle sanığın sabıkasında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının yeniden uygulanmasına engel oluşturduğu anlaşıldığından hakkında 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmaması yönünde Mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
B. Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Hakaret suçunun aleni bir yer olan cadde üzerinde işlenmesine rağmen, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrası uygulanmamış ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından,
Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Mahkeme kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
03.10.2023 tarihinde karar verildi.