Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/14658 E. 2023/23835 K. 08.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14658
KARAR NO : 2023/23835
KARAR TARİHİ : 08.11.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/439 E., 2016/53 K.
SUÇ : İmar kirliliğine neden olma
HÜKÜM : Davanın reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında imar kirliliğine neden olma suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin yedinci fıkrası uyarınca davanın reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz isteği; sanık hakkında incelemeye konu dosyada düzenlenen yapı tatil zaptının 28.10.2014 olduğuna, mükerrer davanın mevcut olmadığına, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanık hakkında düzenlenen iddianamede sanığın suça konu taşınmaz üzerinde ruhsat ve eklerine aykırı olarak inşaat yaptığının 10.03.2014 tarihli yapı tatil zaptı ile belirlendiği, bu nedenle imar kirliğine neden olma suçunu işlediği iddia olunmuştur. Yerel Mahkemece, dosya arasına alınan Gaziantep 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/152 Esas, 2015/251 Karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde katılanın … Belediyesi, sanığının … olduğu, suç tarihinin 10.03.2014, suçun imar kirliliğine neden olma suçu olduğu, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği ve bu kararın kesinleşmiş olduğu, yapı tatil zabıtlarının aynı belge olması dolayısıyla mükerrer kovuşturma nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun’un 170 inci maddesinin 3, 4 ve 6 ncı fıkraları uyarınca, iddianamede mağdur veya suçtan zarar görenlerin kimliği, yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri mevcut delillerle ilişkilendirilerek yüklenen suçu oluşturan olaylar gösterilmeli, aynı Kanun’un 225 inci maddesine göre de, hüküm ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilmelidir. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.02.2012 gün 4/570-51 sayılı Kararında açıklandığı üzere, soruşturma evresinde elde ettiği kanıtlardan ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, 5271 sayılı Kanun’un 225 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir. Bu bakımdan iddianamede yüklenen suçun unsurlarını oluşturan fiil/fiillerin nelerden ibaret olduğunun hiçbir duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıklanması zorunludur. Böylelikle sanık, iddianameden üzerine atılı suçun ne olduğunu hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde anlamalı, buna göre savunmasını yapabilmeli ve kanıtlarını sunabilmelidir. İddianame, sanığa isnat edilen ve suç sayılan maddi fiilleri açıkça göstermeli, hukuki nitelendirmesi yapılan fiilin kanunda karşılığı olan suç ve cezası hakkında bilgi içermelidir. İsnat edilen suçun dayanağı olan maddi olaylar hakkında savunmasını yapabilecek şekilde sanığın bilgilendirilmemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6/3-a maddesinin ihlaline de yol açacaktır.
Bu açıklamalar ışığında tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” Olay ve Olgular” bölümünde belirtildiği üzere Yerel Mahkemenin ”fiille ve faille bağlılık kuralını” dikkate alarak davanın reddine karar vermesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında katılan vekili tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.11.2023 tarihinde karar verildi.