Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/14469 E. 2023/22040 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14469
KARAR NO : 2023/22040
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/492 E., 2016/190 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları ile 52 nci maddesi uyarınca 4.200,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın taksitlendirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; sübuta, haksız tahrik uygulanmasına, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, katılana aleni sayılan yerde “Senin a… k.., ananı avradını sinkaf ederim.” şeklinde sözler söylemek suretiyle hakaret suçunu işlediği iddia olunmuştur. Yerel Mahkemece, katılan ile tanık M. A.’nın anlatımlarına üstünlük tanınarak ve sanık savunmasına itibar edilmeyerek atılı suçtan mahkumiyet hükmü kurulmuştur.
1. Sanığın suçlamayı inkar ettiği belirlenmiştir.
2. Katılan ile tanık M. A., benzer ve istikrarlı anlatımlarda bulunmuşlardır.
3. Sanığa ait adli sicil kaydı dosyada mevcuttur.
IV. GEREKÇE
1.Olay ve Olgular bölümünde anlatıldığı şekliyle sanığın üzerine atılı hakaret eylemini gerçekleştirdiği hususunun katılan beyanı, tanık anlatımı ve tüm dosya kapsamı neticesinde sübut bulduğu; ayrıca suçun işlenmesinde katılandan sadır olan haksız bir fiilin dosyada tespit edilemediği anlaşıldığından Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Adli sicil kaydında tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanık hakkında seçimlik ceza öngören suçlarda hapis cezasının tercih edilmesi zorunluluğu gözetilmeden adli para cezası tercih edilerek, 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin uygulanmaması suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılmış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılamayacağı,
Anlaşılmış, sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.10.2023 tarihinde karar verildi.