Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/14465 E. 2023/22041 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14465
KARAR NO : 2023/22041
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/764 E., 2016/277 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun(5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ve dördüncü fıkrası ile 62 nci, 52 nci maddeleri uyarınca 9.420,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın taksitlendirimesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; sübuta, suçun unsurlarının oluşmadığına, eksik incelemeye, haksız tahrik hükümlerin uygulanmasına gerekçenin yetersiz olduğuna, vesaire ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın suç tarihinde annesinin rahatsızlanması üzerine 112 Acil Çağrı Merkezini aradığı, görevli doktor, hemşire ve ambulans şoförü olan mağdurların hastaya müdahale amacıyla sanığın adresine gittikleri, hastayı ambulansa bindirirken sanığın, annesinin tıp fakültesine götürülmesini istediği, doktor olan mağdur … K.’nin öncelikle 112 Acil Çağrı Merkezi ile görüşüp eğer yoğunluk yoksa hastayı fakülteye götürebileceklerini söylemesi üzerine sanığın sinirlenerek mağdurlara hitaben “Size götürün fakülteye diyorum niye götürmüyorsunuz.” dediği ve ardından sedyede yatan annesini kendi arabasına bindirdiği, bu sırada mağdurlara hitaben “Senin ananı sinkaf edeceğim, seni sinkaf edeceğim.” dediği iddia olunmuştur. Yerel Mahkemece, sanık savunmasında suçlamayı kabul etmemiş ise de, mağdurların sanığı tanımadığı, sanığa iftira atmasını gerektirir bir nedenin bulunmadığı, mağdurların soruşturma ve kovuşturma aşamasında aynı mahiyette ve birbirini destekler nitelikte ifade verdikleri, sanık savunmasının suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik olduğu değerlendirilmiş ve sanığın mağdurlara sinkaflı şekilde küfürler ettiği kabul olunarak hakaret suçundan mahkûmiyet hükmü kurulmuştur.
1. Sanığın suçlamayı inkar ettiği belirlenmiştir.
2. Mağdurların aşamalarda dinlenildikleri belirlenmiştir.
3. Tanık B. Ç.’nin anlatımı dosyada mevcuttur.
4. Mağdurlar tarafından olay bildirim formu düzenlenmiştir.
5. Sanığa ait adli sicil kaydı dosyada mevcuttur.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın iddia edilen sözleri söylediğinin mağdurların anlatımları, olay bildirim formu içeriği, oluş ve tüm dosya kapsamına göre söylediğinin sabit olduğu, Mahkemece bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, ayrıca suçun işlenmesinde mağdurlardan sadır olan haksız bir fiilin dosyada tespit edilemediği anlaşılmakla bozma sebepleri dışındaki temyiz sebepleri ile vesair nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1. Sanığın söylediği iddia olunan “Senin ananı sinkaf edeceğim, seni sinkaf edeceğim.” sözlerin olayın bütünlüğü ve söylendiği bağlam dikkate alındığında 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi,
2. Sonuç cezanın doğru olarak belirlendiği hükümde, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi gereğince artırım yapılırken adli para cezasının maddi hata yapılarak “566 gün ” yerine “533 gün” olarak yazılması,
Nedenleriyle, hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.10.2023 tarihinde karar verildi.