Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/14454 E. 2023/22044 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14454
KARAR NO : 2023/22044
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/56 E., 2016/270 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Düşme
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 73 üncü maddesinin dördüncü fıkrası ve 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca düşme kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteği; sanığın eyleminin kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu kapsamında kaldığına, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, hükümlü olarak bulunduğu infaz kurumundan tedavi amacı ile jandarma görevlileri ve infaz koruma memuru olarak görev yapan mağdur tarafından hastaneye götürüldüğü, sanığın kelepçesinin çıkartılmasını istediği, mağdurun da sanığa “Kelepçeler ancak doktor talimatı ile çıkarılabilir.” dediği, daha sonra sanık doktor odasından alınarak hükümlü koğuşuna getirildiği, sanık, hükümlü koğuşunda tanıklar C. A., M. Ç. ve H. B.’de bulunurken mağdurun gıyabında mağdura hitaben “Koca kafalı gardiyan, bana artistlik yaptı.” dediği iddia olunarak sanık hakkında kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan kamu davası açılmıştır. Yerel Mahkemece, “Kelepçenin çıkartılması yönündeki talebine karar verecek olan şahıs doktor olup, aynı zamanda kelepçeyi çıkaracak şahıs da jandarmadır, dolayısı ile mağdurun o anda görevi yoktur, bu sebeple de sanığın mağdura karşı olan eylemi, mağdurun görevinden dolayı olmadığı kanaatine getirilmiştir. Bu eylem basit hakaret suçu kapsamında kaldığından, şikâyetçinin de şikâyetinden vazgeçtiği anlaşıldığından.” şeklindeki kabul ve gerekçe ile sanık hakkında açılan kamu davasının düşmesine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye yönelik olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Yargılamaya konu somut olayda; sanığın söylediği iddia ve kabul olunan “Koca kafalı gardiyan.” şeklindeki sözün mağdurun onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı, bu nedenle sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin (a) fıkrası uyarınca beraat hükmü kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2. Kabule göre de; sanığın suça konu hakaret eyleminin, mağdurun kamu görevi gözetilerek yapıldığı, bu nedenle atılı eylemin kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçunu oluşturacağı gözetilmeden yerinde olmayan gerekçeyle sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kaldığı değerlendirilerek şikâyet yokluğu nedeniyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi,
Nedeniyle, karar bu yönlerden hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemi yerinde görüldüğünden, hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.10.2023 tarihinde karar verildi.