Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/14437 E. 2023/22036 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14437
KARAR NO : 2023/22036
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/412 E., 2015/962 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun(5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Karar başlığında tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun(5237 sayılı Kanun) 125 inci maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesi uyarınca 10.900,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın taksirlendirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; sübuta, eksik incelemeye, haksız tahrik hükümlerinin ve 5271 sayılı Kanun 231 inci maddesinin uygulanmasına, taksit sayısının artırılmasına, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanık ile doktor olan katılan arasında ultrason sırası nedeniyle çıkan tartışmada sanığın katılana ”Sen ne biçim doktorsun, terbiyesiz, ş…z, hayvan, eşek oğlu eşek.” gibi şeklinde sözler söyleyerek hakaret suçunu işlediği iddia ve Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
1. Sanığın suçlamayı inkar ettiği belirlenmiştir.
2. Katılan benzer anlatımlarda bulunmuştur.
3. Tanıkların anlatımları dosyada mevcuttur.
4. Beyaz kod uygulama formu, görev belgesi, hastaneden sanık ile ilgili gönderilen evraklar, sanığa ait adli sicil kaydı dosyada mevcuttur.
IV. GEREKÇE
A. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
Sanık savunması, katılan ile tanıkların aşamalardaki anlatımları, beyaz kod uygulama formu ve tüm dosya kapsamından; araştırmayı gerektiren başka bir husus bulunmadığı, sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit görülerek mahkumiyetine dair Yerel Mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı, lehe Kanun hükümlerinin uygulanmamasına yer olmadığına dair kanaat ve gerekçenin yerinde olduğu, haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için aranan koşulların olayda gerçekleşmediği, cezanın kanuni bağlamada uygulandığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
B. Sair Yönlerden
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönüyle hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.10.2023 tarihinde karar verildi.