Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/14119 E. 2023/21489 K. 25.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14119
KARAR NO : 2023/21489
KARAR TARİHİ : 25.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/756 E., 2016/47 K.
SUÇLAR : Hakaret, trafik güvenliğini tehlikeye sokma
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Ankara Batı 5. Asliye Ceza Mahkemesinin kararı ile sanık hakkında;
1. Hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, aynı maddenin dördüncü fıkrası, adı geçen Kanun’un 62 ve 52 nci maddeleri uyarınca 8.840,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
2.Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 179 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 62, 50 ve 52 nci maddeleri uyarınca 1.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık süre tutum dilekçesiyle kararı temyiz etmiş, usulüne uygun tebliğe rağmen ayrıntılı temyiz dilekçesi vermemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı aracı ile … Mahallesi … Cadde ile … Caddenin kesiştiği kavşakta sıfır çizerek trafik güvenliğini tehlikeye düşürdüğünün mağdur polis memurları tarafından tespit edilmesi üzerine alkol ölçümü yapılmak istendiği, sanığın karşı çıktığı, daha sonra olay yerine sanığın annesi ve babasının geldiği, oğlunun resmi kurumda çalıştığını, ekmeğini şoförlükten kazandığını, bu nedenle ceza yazılmamasını istediği, bu sırada tartışmalar çıktığı, sanığın ısrar üzerine alkol metreyi üflemeyi kabul ettiği, 0,64 promil alkollü çıkması nedeniyle ehliyetinin el konulacağını anladığı zaman mağdur polis memurlarına “Sizi a…koyarım, şerefsizler, siz benim ehliyetimi nasıl alırsınız.” diyerek hakaret ettiği, sonrasında sanığın ekip aracının üstüne çıktığı, araçtan indirildikten sonra da trafikçi mağdur polis memurlarına “Lan şerefli polis memuruyum diyorsun, senin şerefine, s….edeyim.” diyerek hakaret ettiği iddiasıyla açılan dava Yerel Mahkemece olay tutanakları, mağdur ve tanık anlatımları, sanık savunmasına göre sanığın her iki suçtan da mahkumiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1. Sanığın Temyiz İsteği Yönünden
Tüm dosya kapsamı, mağdurların şikâyetçi olmamalarına rağmen kovuşturma aşamasında iddialarını tekrarlamaları ve birbirleriyle uyumlu beyanları, 25.08.2014 tarihli olay tutanağı ile mağdurların iddialarının uyuşması, tanık beyanları karşısında, sanığın polis memurlarına sinkaflı sözlerle hakaret ettiği anlaşılmakla hakkında mahkumiyet kararı verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın eylemini birden fazla kamu görevlisine karşı işlemesi nedeniyle verilen cezasında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesi uyarınca arttırım yapılırken, mağdur sayısına göre arttırım oranının, alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmemiş ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı anlaşıldığından,
Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
1.Sanığın Temyiz İsteği Yönünden
Tüm dosya kapsamı, 25.08.2014 tarihli olay tutanağına göre sanığın alkol ölçüm raporunda yasal sınır olan 1.00 promilden daha az şekilde 0,64 promil alkollü olduğu tespit edilmiş ise de, sanığın olayda aracı ile sıfır çizerken görüldüğünün tespit edilmesi nedeniyle güvenli sürüş yeteneğini kaybettiği anlaşılmakla, hakkında mahkumiyet kararı verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
7188 sayılı Kanun’un 31 inci maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinde Seri Muhakeme Usulü düzenlenmiş olup bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2021/44 Karar sayılı kararıyla “Seri muhakeme usulü” yönünden Anayasa’ya aykırı görülerek iptaline karar verildiği ve 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddesinin onbirinci fıkrasında yer alan “Seri muhakeme usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması halinde uygulanmaz.” hükmünün suç tarihinden sonra ek cümle ile 08.07.2021 tarihinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu ile birlikte hakaret suçunu da işlediği ancak seri muhakeme usulünün bu kapsama girmeyen başka bir suçla işlenmiş olması halinde uygulanamayacağına ilişkin hükmün suç tarihinden sonra düzenlenmesi ve Anayasa Mahkemesi’nin 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2021/44 Karar sayılı iptal kararı karşısında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçu yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 250 nci maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır. Tebliğname’de yer alan görüşe bu sebeple iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
A. Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinin ikinci maddesinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
25.09.2023 tarihinde karar verildi.