Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/14075 E. 2023/20798 K. 11.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14075
KARAR NO : 2023/20798
KARAR TARİHİ : 11.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/177 E., 2016/46 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Burdur 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, adı geçen Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, suçlamaları kabul etmediğine, infaz koruma memurları ile aralarında husumet bulunduğuna, kararın bozulması gerektiğine vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın … E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunduğu, katılanların da kurumda infaz koruma memuru olarak görev yaptıkları, olay tarihinde nöbetçi olan katılanların hükümlülere telefon görüşmesi yaptırdıkları sırada telefon görüşmesi hakkı olduğunu iddia eden sanık ile aralarında tartışma çıktığı ve sanığın katılanlara hitaben “Ulan beni şimdi telefona çıkarın, şerefsizler, a… koyduğumun çocukları…” şeklinde sözlerle hakarette bulunduğu iddiasıyla açılan davada Yerel Mahkemece katılan beyanları ve tutanağa göre sanığın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanığın Temyiz İsteği Yönünden
Tüm dosya kapsamı, katılan infaz koruma memurlarının aşamalarda istikrarlı ve birbirleriyle uyumlu beyanları, 28.03.2015 tarihli olay tutanağı karşısında, sanığın üzerine atılı hakaret suçunu işlediği anlaşılmakla, hakkında mahkumiyet kararı verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
1. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, sanığın adli sicil kaydında yer alan ve daha ağır ceza içeren ilamı yerine daha hafif ceza içeren ilamı tekerrüre esas alınmış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılmayacağı anlaşıldığından, sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Ancak, 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönüyle hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün (B) bendinin ikinci maddesinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.09.2023 tarihinde karar verildi.