Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/14060 E. 2023/21816 K. 02.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14060
KARAR NO : 2023/21816
KARAR TARİHİ : 02.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/858 E., 2016/147 K.
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Antalya 20. Asliye Ceza Mahkemesinin kararı ile sanık hakkında;
1.Hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin ikinci fıkrası, adı geçen Kanun’un 129 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 50 nci maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezasının 2 ay 15 gün süreyle kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirine çevrilmesine,
2.Tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi, adı geçen Kanun’un 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 50 nci maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezasının 2 ay 15 gün süreyle kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirine çevrilmesine,
Karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafii hükümleri süre tutum dilekçesiyle temyiz etmiş, usulune uygun tebliğe rağmen gerekçeli temyiz dilekçesi vermemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın katılanın ayrıldığı eski erkek arkadaşı olduğu, taraflar arasında meydana gelen başka bir olay nedeniyle sanık hakkında Antalya 2. Aile Mahkemesi tarafından 6284 sayılı Yasa gereğince tedbir kararı verildiği, ancak sanığın “…” isimli sosyal paylaşım sitesi üzerinden suç tarihinde katılana “Son güzel günlerini yaşa bundan sonra sana huzur yok.”, “Yine işinden olacaksın biliyonmu.”, “Çünkü sen önüne gelenle düşüp kalkıyonn bende senin bu hakaretlerini kaldıramıyorum.” şeklinde tehdit ve hakaret içeren yazılı mesajlar gönderdiği iddiasıyla açılan davada Yerel Mahkemece, katılan beyanı, sanık savunması ve tüm dosya kapsamına göre sanığın her iki suçtan da mahkumiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanık Müdafiinin Temyiz İsteği Yönünden
Tüm dosya kapsamı, katılanın aşamalarda iddiasını tekrarlaması ve mesajlara ilişkin çıktıyı dosyaya sunması, sanığın samimi ikrarda bulunması karşısında, üzerine atılı hakaret ve tehdit suçlarını işlediği anlaşılmakla, hakkında mahkumiyet kararları verilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Sair Temyiz Sebepleri Yönünden
1.Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve Kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasfı ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşılmıştır.
2. Ancak; 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönüyle hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünün (B) bendinin ikinci maddesinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
02.10.2023 tarihinde karar verildi.