Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/14013 E. 2023/22062 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/14013
KARAR NO : 2023/22062
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/1024 E., 2016/77 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125 inci maddesinin birinci fıkrası ile üçüncü fıkrasının (a) bendinde düzenlenen hakaret suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararı verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılanın temyiz isteği, sanığın kendisini vekil olarak tayin ettiği, bu vekaletnameye istinaden sanığın davalarını takip ettiği ancak sanığın kendisine vekalet ücretlerini ödememesi sebebiyle sanığa dava açtığı, sanığın bu davaya ilişkin cevap dilekçesinde “Sinsi, yalancı” gibi ifadeler kullanarak kendisine hakaret ettiği, bu sözlerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici nitelikte olduğu, sözlerin eleştiri kapsamında değerlendirilemeyeceğine vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Katılan … ile sanık …’un serbest avukatlık yapmakta oldukları, bir dönem katılanın sanığa ait avukatlık bürosunda takibi yapılan icra dosyalarından bir kısmını vekil olarak takip ettiği, bu sebepten kaynaklı katılanın sanık aleyhine alacak davası açtığı, sanığın suça konu iki sayfadan oluşan cevap dilekçesini mahkeme dosyasına sunduğu, sanığın ise cevap dilekçesinin bir bölümünde “…bu davasıyla dürüst bir kişi olmadığı, yalancı bir kimse olduğu tarafımca anlaşılmıştır, …asıl kötü niyetli olan davacının kendisidir, davacı Av. … sinsice böyle şeyler düşünüp büromda çalışırken hiçbir itirazda bulunmamıştır. …bu olayları önceden tasarlamış, hiçbir itiraz etmeden dosyalara girmiş ve nasıl olsa dava açarım para koparırım diyerek bürodan ayrıldıktan sonra gerçeğe aykırı beyanlarla dava açmıştır.” şeklinde cümlelere yer vererek katılanı yalancı ve sinsi olarak tanımlamak suretiyle katılana hakaret ettiği iddia edilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Katılanın Temyiz Sebepleri Yönünden
Yerel Mahkemece; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değerin, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerektiği, bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebileceği, kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerektiği, sanığın davalı sıfatıyla yer aldığı davada cevap dilekçesinde haklı olduğunu izah sadedinde yer verdiği ifadelerin kaba ifade ve ağır eleştiri niteliğinde olup katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle sanık hakkında beraat hükmü kurulmasına ilişkin takdir ve gerekçesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
B. Sair Sebepler Yönünden
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında, katılan tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.10.2023 tarihinde karar verildi.