Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/13909 E. 2023/20952 K. 13.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13909
KARAR NO : 2023/20952
KARAR TARİHİ : 13.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/820 E., 2016/258 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itıbarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin bir ve dördüncü fıkraları, 53 ve 58 inci maddeleri uyarınca 4 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, yalnızca kararı temyiz etme iradesinden ibarettir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde … Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan sanık ile katılan arasında alacak verecek meselesi yüzünden çıkan tartışmada sanığın katılana hitaben “Ben senin ananı avradını sinkaf ederim.” diyerek hakaret ettiği iddiasıyla açılan davada, Yerel Mahkemece sanık savunması, katılan ve tanık beyanları, olayla ilgili tutulan tutanaklar ile tüm dosya kapsamı değerlendirilip sanığın atılı suçu işlediği sabit kabul edilerek mahkûmiyet kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1. Sanığa yüklenen hakaret suçu, 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesinin 02.12.2016 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişiklik öncesi haliyle de anılan Kanun’un 253 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince uzlaştırmaya tâbi olduğu halde taraflara soruşturma aşamasında usulünce uzlaşma teklifinde bulunulmadığı anlaşılmakla; uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2. 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasında ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin gerçekleşmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesinin gerekmesi karşısında, somut olayda sanığın … Açık Ceza İnfaz Kurumu’nun sayım bölgesinde gerçekleştirdiği hakaret eyleminde aleniyet unsurunun ne şekilde oluştuğu açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçe ile 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanması,
3. (2) numaralı bozmaya uyularak yapılan incelemede aleniyet unsurunun oluşmadığının kabulü halinde;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesi’nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönleriyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemece verilen karara yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.09.2023 tarihinde karar verildi.