Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/13710 E. 2023/22285 K. 10.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13710
KARAR NO : 2023/22285
KARAR TARİHİ : 10.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/225 E., 2016/48 K.
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararı ile sanık hakkında, görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci ve 53 üncü maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
Tebliğnamede hükmün onanması yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLER
Sanık müdafiinin temyiz isteği; görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurlarının somut olayda oluşmadığına, sanığın beraat etmesi gerektiğine, dayanaktan yoksun mahkumiyet kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Taraf ve tanık beyanlarının örtüşen bölümleri, olay tutanağı, toplanan deliller, hayatın olağan akışı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek; sanığın bulunduğu cezaevi koğuşunda koğuş arkadaşları ile başlayan tartışma esnasında taşkın davranışlar sergilemesi üzerine koğuştan çıkarılıp müşahede odasına götürülürken kendisini sakinleştirmeye çalışan görevli infaz koruma memurlarına karşı direnerek zorluk çıkardığı ve gitmek istemediği, sonrasında güçlükle de olsa alınıp müşahede koğuşuna götürüldüğü bu şekilde görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği vicdani kanaatiyle Yerel Mahkemece sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
Olay ve Olgular başlıklı bölümde belirtilen deliller ile mahkemenin oluşa dair kabulü karşısında, sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın birden fazla infaz koruma memuruna karşı direndiğinin kabul edilmesine rağmen 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanmamış ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı anlaşılmakla;

Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararlarında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle HÜKMÜN, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.10.2023 tarihinde karar verildi.