Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/13534 E. 2023/22373 K. 11.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13534
KARAR NO : 2023/22373
KARAR TARİHİ : 11.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2013/598 E., 2015/724 K.
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında; görevi yaptırmamak için direnme suçundan Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 265 inci maddesinin birinci ve üçüncü fıkraları, 43 üncü, 62 nci ve 51 inci maddeleri uyarınca 8 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın ertelenmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyizinin, sunulan deliller ve tanık anlatımları dikkate alınmadan hüküm kurulduğuna, tanık anlatımlarına göre asıl mağdurun sanık olduğuna, sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olan cebir ya da tehdit eylemi bulunmadığına, şüpheden sanığın yararlanması gerektiğine, bu nedenlerle ve resen dikkate alınacak sebeplerle kararın bozulması talebine yönelik olduğu, belirlenmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
Olay gecesi park civarında alkol alıp yüksek sesle konuşarak ve bağırarak çevreyi rahatsız eden şahıslar hakkında yapılan şikâyet üzerine şikâyetçi polis memurlarının olay yerine geldikleri, sanık ve hakkında aynı eylem nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen S.Ç.’ye çevreyi rahatsız ettiklerini, buradan ayrılmaları gerektiğini söylemeleri üzerine sanıkların bunu kabul etmeyip polis memurlarına “Buradan gidin biz buranın çocuklarıyız, bizi ne alabilirsiniz, ne işlem yapabilirsiniz, s… olun gidin.” şeklinde sözler söyleyerek hakaret ettikleri ve gitmemek için direndikleri, polis memurlarıyla kavga ettikleri, onları yaraladıkları, gelen takviye emniyet görevlilerinin yardımı ile yakalanıp kontrol altına alınabildikleri, sanığın bu şekilde görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği, Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1. 6545 sayılı Kanun’un 72 nci maddesiyle, 5271 sayılı Kanun’un 231 nci maddesinin sekizinci fıkrasında yapılan değişikliğin suç tarihi itibarıyla yürürlükte olmaması nedeniyle, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin altıncı fıkrası uyarınca engel mahkûmiyeti bulunmayan sanık hakkında tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemece kanaat oluşması nedeniyle erteleme hükümlerinin uygulandığının anlaşılması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının erteleme kurumundan önce değerlendirilmesinin gerekmesi karşısında, 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki diğer hususlar değerlendirilmeden, “suçun işleniş şekli sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının ertelenmesine karar verilmiş olması göz önüne alınarak” biçimindeki, kanuni ve yeterli olmayan gerekçeyle anılan Kanun maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,

2. Sanığın kovuşturma aşamasında lehe hükümlerin uygulanması talebinin, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin uygulanmasını da kapsaması karşısında, bu hususta kanuni dayanakları da gösterilerek bir karar verilmemesi,
3. Kabule göre de; görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsurlarının cebir ve tehditten ibaret olduğu, hakaretin bu suçun unsuru olmadığı ve bu suçtan ayrıca ceza verilmesi gerektiği gözetilmeden eylemlerin bütünüyle direnme suçunu oluşturduğu kabul edilerek hakaret eyleminden hüküm kurulmaması,
Nedenleriyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanunun 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrasının gözetilmesine,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.10.2023 tarihinde karar verildi.