Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/13366 E. 2023/24925 K. 29.11.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13366
KARAR NO : 2023/24925
KARAR TARİHİ : 29.11.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/102 E., 2016/50 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık müdafiinin temyizinin sanık hakkında hakaret suçundan verilen mahkûmiyet hükmüyle sınırlı olduğu,
Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı,
Yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararıyla; sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesi uyarınca, 6080,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
2. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.02.2021 tarih ve 2016/168228 sayılı Tebliğnamesiyle hükmün bozulması yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyizinin; sanığın hakaret suçundan mahkumiyetinin hatalı olduğu, tarafsız tanık ifadesine üstünlük tanınması gerektiği, şikayetçinin somut iddiası dışında delil olmadığı, taraflara verilen cezalar arasında orantısızlık olduğu, özel güvenlik görevlisi olan şikâyetçinin kamu görevlisi sıfatı taşımadığı, bu nedenlerle ve re’sen tespit edilecek nedenlerle hükmün bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Katılanın Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde özel güvenlik görevlisi olduğu, olay günü sanığın aracını hastanenin acil bölümünün kapısına park etmesi nedeniyle katılan ile sanık arasında tartışma yaşandığı, bu sırada sanığın katılana sinkaflı sözlerle hakaret ettiği iddia olunarak açılan kamu davasında, Yerel Mahkemece sanığın üzerine atılı hakaret suçunu işlediği kabul olunarak mahkumiyeti yönünde hüküm kurulmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Sanık Müdafiinin Temyiz Sebepleri Yönünden
Tüm dosya kapsamı, katılanın aşamalarda değişmeyen istikrarlı anlatımları, dinlenen tanık H.Ç.’nin beyanlarının hakaret suçu yönünden iddiayla uyumlu olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın atılı suçtan mahkumiyetine ve temyiz sebebi olarak ileri sürülen haksız tahrik hükümlerinin uygulanabilmesi için aranan koşulların olayda gerçekleşmediğine ve Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde özel güvenlik görevlisi olan katılanın kamu görevlisi olarak kabulüne dair Yerel Mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Sair Hususlar Yönünden
Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın hakaret eylemini aleni kabul edilen acil servis önünde herkese açık bir şekilde işlemesine rağmen 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrası uygulanmamış ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı anlaşılmakla, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
C. Tebliğnamedeki Görüş Yönünden
Sanığa atılı hakaret suçunun aleni kabul edilen yerde işlendiğinin anlaşılması karşısında, suçun basit yargılama usulüne tabi olmaması nedeniyle Tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemece verilen hükümde sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden eleştirilen husus dışında herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
29.11.2023 tarihinde karar verildi.