Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/13261 E. 2023/20980 K. 13.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13261
KARAR NO : 2023/20980
KARAR TARİHİ : 13.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/789 E., 2016/218 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesinin, 20.11.2012 tarihli ve 2012/988 Esas, 2012/1200 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca neticeten 7.600,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve 10 eşit taksitlendirmeye hükmedilerek 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği bu kararın 03.01.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
2.Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesinin, 09.03.2016 tarihli ve 2015/789 Esas, 2016/218 Karar sayılı kararı ile sanığın, tabi tutulduğu denetim süresi içinde yeni bir kasıtlı suç işlediğinin ihbarı üzerine 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin on birinci fıkrası uyarınca hükmün yukarıda belirtildiği şekilde aynen açıklanmasına karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, hakaret etmediğine, verilen kararın haksız olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tarihinde sanığa ait aracın cadde üzerinde patinaj yapılarak kullanılması üzerine emniyet görevlileri tarafından işlem yapılmak istendiği, durumu öğrenerek karakola gelen ve aracının çekilmemesini isteyen sanığın aracının çekiciye yüklenmesi sırasında şikâyetçi emniyet görevlilerine yönelik olarak kişilerin onur ve haysiyetini inciltici, küçük düşürücü nitelikte sözler sarf ettiği, müştekilerin sanığa yönelik haksız hal ve hareketlerinin bulunmadığı Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
2. Sanık savunması, şikâyetçiler M.Ö., M.A. ve tanık F.Ö.’nün beyanları tespit edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1.5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasında ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin söz konusu olabilmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesi gerekir. Dosya kapsamından sanığın polis merkezi önünde aracı otoparka çekici marifetiyle çekilirken hakaret eylemini gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında; aleniyet unsurunun oluşup oluşmadığı açıklanıp tartışılmadan hüküm kurulması,
2.Yukarıdaki bozma sebebi yönünden yapılacak değerlendirme sonucunda hüküm kurulurken sanığın hakaret eyleminde aleniyet unsurunun oluşmadığının kabulü halinde 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, temyiz edenin sıfatı yönünden sanığın, sonuç ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkının, 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca dikkate alınmasına,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.09.2023 tarihinde karar verildi.