Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/13083 E. 2023/20933 K. 13.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13083
KARAR NO : 2023/20933
KARAR TARİHİ : 13.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/11 E., 2016/392 K.
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Nazilli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, 24.03.2016 tarihli ve 2016/11 Esas, 2016/392 Karar sayılı kararıyla sanık hakkında,
1. Hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi ile dördüncü fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 52 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca 7.080 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, hükmolunan adli para cezasının 24 eşit taksitte tahsiline,
2. Görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 3.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına, hükmolunan adli para cezasının 12 eşit taksitte tahsiline,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri, hükümlerin bozulması gerektiğine, kararın haksız, yersiz, usûl ve kanuna aykırı olduğuna ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Zabıta memuru olan katılanın, dosya kapsamında taraf sıfatı bulunmayan A. Ş.’nin iş yerinin ruhsatsız olması nedeniyle işlem yaptığı sırada sanığın olay yerine gelerek, tutanak tanzim eden katılanın eline ve kağıda vurduğu, katılanın şikâyetçi olacağı hususunda uyarıda bulunması üzerine de “Yapmazsan şerefsizsin.” dediği ve katılanın üzerine yürüyüp, boğazını sıkarak “Seni süründüreceğim.” demek suretiyle hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarını işlediği, katılan beyanları, tanıklar A. K. ve Ö. D.’nin anlatımları, 30.11.2015 tarihli adli muayene raporu içeriği ve tüm dosya kapsamıyla Mahkemece kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Sanık Hakkında Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Katılanın aşamalardaki beyanlarının, tanıklar A. K. ve Ö. D.’nin anlatımlarıyla desteklenmesi, sanık savunması, 30.11.2015 tarihli tutanak, 30.11.2015 tarihli adli muayene raporu katılanın boynunda meydana gelen kızarıklığın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğunun ifade edilmesi ve tüm dosya kapsamıyla, sanığa atılı suçun unsurları itibarıyla oluştuğuna dair Mahkemesinin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmayıp, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.
Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
B. Sanık Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, sanık müdafiinin bozma sebebi dışındaki temyiz sebepleri ile vesair nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak;
1. Sanığa ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanması suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 226 ncı maddesinin ikinci fıkrasına aykırı davranılması,
2. Adli para cezasının hesaplanması sırasında uygulama maddesinin, 5237 sayılı Kanun’un 52 nci maddesinin ikinci fıkrası yerine 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi olarak belirtilmesi,
Hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
A. Sanık Hakkında Görevi Yaptırmamak İçin Direnme Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemenin kararında, sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden, temyiz sebeplerinin reddiyle HÜKMÜN, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
B. Sanık Hakkında Hakaret Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.09.2023 tarihinde karar verildi.