Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/13049 E. 2023/21012 K. 13.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/13049
KARAR NO : 2023/21012
KARAR TARİHİ : 13.09.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2016/85 E., 2016/157 K.
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Yerel Mahkemenin 21.05.2014 tarihli kararı ile sanığın görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile 62 nci maddesi uyarınca 6 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hakaret suçundan ise 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, dördüncü fıkrası, 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası ile 62 nci maddesi uyarınca 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve sanık hakkındaki hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
2.Denetim süresinde sanığın işlediği kasıtlı suç nedeniyle yapılan bildirim üzerine Yerel Mahkeme yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararıyla hükümlerin aynen açıklanmasına karar vermiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, karardan mağdur olduğuna, kararın usule uygun olmadığına, suçlamaları kabul etmediğine, polisler tarafından darp edilince canının acısıyla bir şeyler söylemiş olabileceğine ancak küfür etmediğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Yaşanan kavgaya polislerce müdahale edilmesi üzerine sanığın, polis memurlarına yönelik sarf ettiği “polislerin a…na ko….ım, hepsini si….m” biçimindeki sözleri söyleyip onlara karşı saldırgan davranışlar sergilediği iddiasıyla açılan davada Mahkeme, iddia, sanığın tevil yollu ikrarı, olay tutanağı, tanık beyanı, tutanaklar ile tüm dosya kapsamına göre sanığın, “polislerin a..na ko….ım, onlarda kimmiş, kimi alacaklarmış, hepsini s….im, bana yanlış yaptınız, bunun elbette hesabı sorulur, beni alamazsınız” biçimindeki sözlerinden dolayı sanığın görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından cezalandırılmasına karar vermiştir.
IV. GEREKÇE
1. Sanığın, kavga olayına müdahale eden polis memurlarına yönelik sarf ettiği “polislerin a..na ko….ım, onlarda kimmiş, kimi alacaklarmış, hepsini s….im, bana yanlış yaptınız, bunun elbette hesabı sorulur, beni alamazsınız” biçimindeki hakaret ve tehdit içeren sözleriyle atılı suçları işlediği polis memurlarının beyanları, olay tutanağı, tanık … A’nın ifadesi ile tüm dosya kapsamından anlaşılmakla sanığın, sübut bulan hakaret ve görevini yaptırmamak için direnme suçlardan cezalandırılmasına yönelik Mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık görülmemiş, temyiz nedenlerine de itibar edilmemiştir.
2. Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Suçların muhatabı olan polis memurlarının sayısı dikkate alındığında, 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca alt hadden uzaklaşılarak artırım yapılması gerektiği gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı anlaşılmıştır.
Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında sanık … tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.09.2023 tarihinde karar verildi.