Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/12929 E. 2023/21959 K. 04.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12929
KARAR NO : 2023/21959
KARAR TARİHİ : 04.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/27 E., 2016/148 K.
SUÇ : Fuhuş
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 8 inci maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararıyla sanığın fuhuş suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 227 nci maddesinin ikinci fıkrası ile 62 nci maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 80,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanun’un 53 üncü maddesi uyarınca hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz istemi, kararı temyiz etmek istediğine yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın işleten, sanık … S.’nin de mesul müdür olduğu masaj salonunda, sanıklarca fuhşa aracılık edildiği iddiasıyla açılan davada Mahkeme, tüm dosya kapsamına göre her iki sanığın fuhuş suçundan cezalandırılmasına karar verirken, sanık … hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar vermiştir.
IV. GEREKÇE
1.Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un 160 vd. maddelerine göre yaptığı yazılı veya sözlü bir görevlendirme bulunmaksızın, ihbar üzerine sanığa ait masaj salonuna bir kolluk görevlisinin müşteri olarak gönderildiği, kapıyı … A. isimli çalışanın açtığı, mesul müdür olan sanık …’in yönlendirmesiyle mağdur … A. ile kolluk görevlisinin masaj için odaya geçtikleri, odada mağdur ile 200,00 TL karşılığında cinsel ilişki için anlaşıldıktan sonra polis kimliğini açıkladığı, masaj salonunda bulunanların kimlik tespitlerinin yapılmasından sonra konu ile ilgili Cumhuriyet Savcısına bilgi verilerek, sanık …’in fuhuş suçundan ifadesinin alınarak salıverilmesi talimatının alındığı, sanık …’ın ise bu süreçte iş yerinde olmadığı somut olayda, adli kolluk görevlileri tarafından yapılan işlemlerin, 5271 sayılı Kanun’un 116 vd. ile 123 ve 127 nci maddelerine aykırı olduğu, bu nedenle elde edilen delillerin de hukuka aykırı yöntemle elde edilmiş delil niteliğinde bulunduğu, kaldı ki sanığın fuhşa aracılık ettiği iddiasının, sanıklar ile mağdurlar tarafından doğrulanmadığı, masaj salonunda bulunan ve tanık olarak ifadelerine başvurulan G. K. ile A. T.’nin de sanığa dair bir beyanlarının olmadığı, kolluk görevlisinin masaj salonuna müşteri olarak gittiği, bu süreçte sanığın masaj salonunda olmadığı, yapılan ihbarda sanığın isminden söz edilmediği, yerleşik Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında belirtildiği üzere, gizli soruşturma yapan adli kolluk görevlisinin hiç bir zaman kışkırtıcı ajan gibi hareket edemeyeceği, önceden failde bulunmayan suç işleme kastı oluşturarak, faili suç işlemeye azmettiremeyeceği, dolayısıyla sanığın üzerine atılı fuhuş suçunu işlediğine ilişkin, hukuka uygun yöntemlerle elde edilmiş delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delil bulunmadığı gözetilerek sanığın beraati yerine delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi,
2. Kabule göre de,
Sanık hakkında, mağdur sayısınca fuhuş suçunun oluşacağı dikkate alınmadan fuhuş suçundan tek hüküm kurulması,
Nedenleriyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık …’ın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınmasına,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
04.10.2023 tarihinde karar verildi.