Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/12922 E. 2023/21945 K. 03.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12922
KARAR NO : 2023/21945
KARAR TARİHİ : 03.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/145 E., 2015/523 K.
SUÇ : Çevrenin kasten kirletilmesi
HÜKÜMLER : Beraat, idari para cezası
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma, idari para cezası verilmesine yer olmadığı

Sanık hakkında kurulan idari para cezasına ilişkin hükme yönelik itirazın 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 27 nci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz kanun yolunda incelenmesi gerektiği belirlenmiştir.
Sanık hakkında kurulan beraat hükmünün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilerek gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkeme kararı ile sanık hakkında, çevrenin kasten kirletilmesi suçundan açılan davada, sanığın eyleminin 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 20 nci maddesinin (s) bendi kapsamında olduğu kabul edilerek çevrenin kasten kirletilmesi suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine, 2872 sayılı Yasa’nın 20 nci maddesinin (s) bendi gereğince idari para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan vekilinin temyiz isteminin özetle; bilirkişi raporunu kabul etmedikleri, sanığın çöp konteynerlerini devirerek atılı suçu işlediğinin sabit olmasına rağmen mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak beraat kararı verildiği, bu nedenlerle ve resen tespit edilecek sebeplerle hükmün bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.
2. O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin özetle; çevre suçunun tehlike suçu olduğu zararın gerçekleşmesinin bu suçun unsuru ya da cezalandırılma şartı olmadığı, mahkemece çevrenin sanık tarafından kirletildiğinin kabulü ve 2872 sayılı Kanun’un 20 nci maddesinin son bendindeki düzenleme gözetilerek sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi gerekirken usul ve yasaya aykırı olarak beraat kararı verildiği bu nedenlerle hükmün bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın ikametinin bulunduğu mahalledeki on dokuz adet çöp konteynırını devirerek içerisindeki çöplerin etrafa yayılmasına neden olmak sureti ile çevreyi kasten kirlettiğinden bahisle cezalandırılması talebi ile açılan kamu davasında Yerel Mahkemece; sanığın savunması, 08.04.2015 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; somut olayda çevrenin kasten kirletilmesi suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, sanığın eyleminin 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 20 nci maddesinin (s) bendi kapsamında olduğu kabul edilerek çevrenin kasten kirletilmesi suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine, 2872 sayılı Yasanın 20 nci maddesinin (s) bendi gereğince idari para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Hüküm fıkrasının (B) bendinde 2872 sayılı Kanun’un 20 nci maddesinin (s) bendi uyarınca belirlenen para cezasının “idari” yerine “adli” olarak yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
A. Sanık Hakkında Çevrenin Kasten Kirletilmesi Suçundan Kurulan Beraat Hükmünün Temyizinde
1. Sanığın yargılamaya konu eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 181 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst sınırlarına göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin sanığın 29.11.2014 tarihli sorgusunun yapıldığı tarih olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.
B. Sanık Hakkında Kurulan İdari Para Cezasına İlişkin Hükmün İncelenmesinde
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanığın eyleminin 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 20 nci maddesinin (s) bendi kapsamında kaldığı kabul edilerek idari para cezasına hükmolunduğu sanığın eyleminin Kabahatler Kanunu’nun 41 inci maddesinin birinci fıkrasındaki eylemi oluşturduğu kabul edilse dahi eylem tarihi ile karar tarihi arasında 5326 sayılı Kanun’un 20 nci maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca öngörülen zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu anlaşılmıştır.

V. KARAR
1. Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin ilamına yönelik katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
2. Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin ilamına yönelik katılan vekili ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5326 sayılı Kanun’un 20 nci maddesi gereğince kabahatli hakkında Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

03.10.2023 tarihinde karar verildi.