Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/12618 E. 2023/19883 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12618
KARAR NO : 2023/19883
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/1030 E., 2016/82 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, dördüncü fıkrası, 62 nci ve 52 nci maddeleri uyarınca neticeten 7.080,00 TL adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve 24 eşit taksitlendirmeye karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; kararın yasalara ve hukuk kurallarına aykırı olduğuna, kararın baştan incelenerek sair eksik ve noksanlıklar düzeltilerek hükmün bozulması gerektiğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1.Olay tarihinde karıştığı bir kavgada yaralandığından şikâyetçinin görev yaptığı … Üniversitesi acil servis travma bölümüne getirilen sanığın alkollü olup madde bağımlısı olduğunun belirtilmesi, elinde tendon kesisi bulunduğundan durumunun ortopedi uzmanı tarafından değerlendirilmesi ve kullandığı maddelerden dolayı ameliyata alınamaması nedenleriyle müşahede altında tutulduğu, sanığın bundan dolayı görevli olan şikâyetçiye karşı “Senin a…korum. “ demek suretiyle hakarette bulunduğu Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
2.Sanığın her aşamada alkol ve uyuşturucu madde etkisi altında olduğundan olaya dair hiçbir şey hatırlamadığı yönünde savunma yaptığı anlaşılmıştır.

3.Şikâyetçinin her aşamada oluşa ilişkin istikrarlı ve birbiriyle uyumlu anlatımlarının bulunduğu, tespit edilmiştir.
4.Tanıklar H.Y., M.M.’nin beyanları tespit edilerek dava dosyasına eklenmiştir.
5.Beyaz kod kayıt formu dava dosyasında mevcuttur.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1.5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasında ağırlaştırıcı neden olarak öngörülen aleniyetin söz konusu olabilmesi için olay yerinde başkalarının bulunması yeterli olmayıp, hakaretin belirlenemeyen sayıda kişi ve herkes tarafından görülme, duyulma ve algılanabilme olasılığının bulunması, herhangi bir sınırlama olmaksızın herkese açık olan yerlerde işlenmesi gerekir. Mahkemece acil servis travma bölümündeyken ameliyata alınamadığı için müşahede altında tutulurken hakaret eylemini gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında; aleniyet unsurunun ne şekilde oluştuğu açıklanıp tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanmasına karar verilmesi,
2. Yukarıdaki bozma sebebi yönünden yapılacak değerlendirme sonucunda hüküm kurulurken sanığın hakaret eyleminde aleniyet unsurunun oluşmadığının kabulü halinde; 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönleriyle,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.06.2023 tarihinde karar verildi.