Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/12564 E. 2023/19741 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12564
KARAR NO : 2023/19741
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/1094 E., 2016/114 K.
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Mahkeme kararı ile sanığın,
1. Hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
2. Tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi, 43 üncü maddesinin birinci fıkrası 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteği; sözlerin tehdit niteliğinde olmadığına, hakaretin karşılıklı olduğuna, alt sınırdan uzaklaşılmasının yerinde olmadığına lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanık ile katılanın arkadaşlık edip ayrıldıkları, sanığın katılanın kullandığı cep telefonuna 17.05.2014 tarihinde saat 01:58’de “Sosyete senin kadar konuşamıyorum ben sosyete” şeklinde, saat 01:58’de “Çakma sosyete” şeklinde, saat 08:59’da “Senin a..mına koyım” şeklinde, 18.05.2014 tarihinde saat 08:49’da “Sen göreceksin” şeklinde, saat 09:12’de “A…mına koyım” şeklinde, 26.05.2014 tarihinde saat 02:40 ve 02:42 de “A.G.” şeklinde mesajlar gönderdiği Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
2. Sanık ikrar etmiştir.
3. Katılan anlatımı ve mesaj tespit tutanağı ile iddialar doğrulanmaktadır.
IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hükme ilişkin olarak, katılan anlatımı, sanığın ikrarı, mesaj tespit tutanağı karşısında, suçun sübutuna dair, adli sicil kaydı ve tüm dosya kapsamı karşısında lehe hükümlerin uygulanmaması, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesine dair Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmış olup sanığın bozma sebebi dışındaki temyiz istemleri ile vesair nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1. Sanığın, katılanı 18.05.2014 tarihinde attığı bir adet mesaj ile tehdit etmesine karşın, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasının uygulanması,
2. Sanığın aşamalarda katılanın kendisine hakaret içeren mesajlar göndermesi üzerine suça konu mesajları gönderdiğini savunması olayın çıkış nedeni ve gelişimi üzerinde durularak karşısında sanık hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı Kanun’un 29 uncu, hakaret suçundan ise aynı Kanun’un 129 uncu maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
3. 17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanuna 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönüyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Mahkeme kararına yönelik sanık müdafinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.06.2023 tarihinde karar verildi.