Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/12561 E. 2023/19740 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12561
KARAR NO : 2023/19740
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/127 E., 2016/5 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Mahkeme kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 inci ve 51 inci maddeleri uyarınca 83 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezanın ertelenmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği; kendisine gelen mesajları iade ettiğine ve hakaret içerikli mesaj göndermediğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
1. Sanığın kullandığı telefon ile eski kayın validesi olan katılana 12.01.2015 tarihinde saat 17:44 ‘te ”(..) a.nın keyfini ertelensin (..), saat 17:29’da ”Sen kızın bu o…pu biliyorsun (..), saat 15:51 ‘de ”Nasıl kızın paramı gönderdi o…puluk yapıp” şeklinde mesajlar gönderdiği Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
2. Sanık kısmi ikrarda bulunmuştur.
3. Katılan anlatımları ve 23.01.2015 tarihli mesaj tespit tutanağı iddiaları doğrulamaktadır.
IV. GEREKÇE
Sanık hakkında kurulan hükme ilişkin olarak, sanık savunması, katılan anlatımları, mesaj tespit tutanakları karşısında Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmış olup sanığın bozma sebebi dışındaki temyiz istemleri ile vesair nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1. 5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin birinci fıkrasının uygulanabilmesi için, bir suç işleme kararıyla, değişik zamanlarda aynı kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi gerekli olup, sanığın, araya belli bir zaman aralığı girmeksizin aynı eylemin devamı niteliğindeki sözlerinden dolayı hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanarak fazla ceza tayini,
2. 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen suçun alt sınırının 3 ay olduğu gözetilmeden temel cezanın “80 gün hapis cezası” olarak belirlenmesi,
3. Suç tarihinin 12.01.2015 yerine “01.07.2014 ” olarak belirlenmesi,
4. Suç tarihinde uzlaşma kapsamında olmayan 5237 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen tehdit suçu ile uzlaşma kapsamında olan hakaret suçunun birlikte işlenmesi nedeniyle soruşturma aşamasında yapılan uzlaşma teklifinin geçersiz olduğu ancak sanığın tehdit suçundan beraat etmesi karşısında, hakaret suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 253 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uzlaşmaya tabi hale geldiği anlaşılmakla, aynı Kanun’un 253 ve 254 üncü maddeleri uyarınca uzlaşma hükümlerinin uygulanması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
5. Uzlaşma sağlanamaması halinde ise;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanuna 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönüyle hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Mahkeme kararına yönelik sanığın temyiz istemi yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı Kanun’un 326 ıncı maddesinin son fıkrasının gözetilmesine,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.06.2023 tarihinde karar verildi.