Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/12442 E. 2023/19844 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12442
KARAR NO : 2023/19844
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/175 E. 2016/161 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, 62 nci, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca neticeten 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına,hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteği, ailenin büyüğü olarak kızıp nasihat ettiğine ancak hakaret etmediğine, hakaret ettiğine dair tanığın da bulunmadığına ve re’sen tespit edilecek sebeplerle hükmün bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.

III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde sanık …’ın kullanımındaki hat üzerinden katılanın kullandığı hattı arayarak “Senin ölünü dirini sinkaf edeceğim, şerefsiz.” diyerek hakaret ettiği, katılan ve tanık beyanlarıyla Yerel Mahkemece sabit kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi, tanık S.A.’nın ise soruşturma aşamasında telefon konuşması esnasında babası T.A. ile katılanın yanında olduklarını ve iddianamaye konu hakaret sözünü sanığın söylediğini duyduklarını beyan etmesi, kovuşturma aşamasında ise telefonda karşı tarafın sesini tam olarak duymadığını beyan ettiği, tanık S.A.’nın soruşturmada olay esnasında katılanın yanında bulunduklarına dair beyanını, babası T.A ve katılanın doğrulanmamaları karşısında, sanığın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine, yasal olmayan ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2. Kabule göre de;
17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanuna 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanunun 7 ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönlerden hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün , 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
14.06.2023 tarihinde karar verildi.