Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/12440 E. 2023/19569 K. 07.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12440
KARAR NO : 2023/19569
KARAR TARİHİ : 07.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/385 E. 2016/228 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hüküm; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisi bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkeme kararı ile sanık hakkında katılana yönelik hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmiştir.
2. Tebliğname hükmün bozulması yönünde görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteğinin; alkollü olduğundan alkol şişesini yere vurduğuna, atılı suçu bilerek ve isteyerek işlemediğine, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci 51 inci maddelerinin ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin uygulanmadığına, iddianameye konu sözün hakaret niteliğinde olmadığına, yeterli gerekçe gösterilmeden usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ve re’sen tespit edilecek sebeplerle hükmün bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Olay tarihinde bir soruşturma nedeniyle sanığın arkadaşının duruşma salonunda sorgusunun yapıldığı esnada sanığın akollü vaziyette adliyeye giriş yaptığı, görevli polis memurlarının bu haliyle görüş yapamayacağını belirttikleri, sanığın tepki göstererek adliye binasına soktuğu bira şişesini yere vurmak suretiyle kırdığı ve “…’ı tutuklayan hakimin de, savcının da, mahkemenin de a**a koyarım.” diyerek mağdur savcı ve hakime hakaret ettiği, olay tutanağı ve tanıkların beyanlarıyla Yerel Mahkemece sabit kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanığın eylemini aleni sayılan adliye koridorunda gerçekleştirdiği nazara alındığında tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
1. Olay tutanağı ve tanıkların beyanları karşısında, sanığın atılı suçu işlediğine ve lehe hüküm talebi olmayan mükerrir sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 50 ve 51 inci maddeleri ile 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin uygulanmamasına ilişkin Mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın eylemini aleni sayılan adliye koridorunda işlenmesine karşın, 5237 sayılı Kanunun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanması gerektiği gözetilmemiş ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Sanık hakkında zincirleme suç hükümleri uygulanırken hüküm fıkrasına “5237 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası” ibaresi yerine maddi hata sonucu “TCK’nın 43/1. maddesi” ibaresi yazılmış ise de, bu hususun mahalinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğu ve bozmayı gerektirmediği,
Cezanın eleştirilen husus dışında kanuni bağlamda uygulandığı anlaşılmış,
Sanığın temyiz sebepleri ve sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
07.06.2023 tarihinde karar verildi.