Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/12324 E. 2023/22140 K. 05.10.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12324
KARAR NO : 2023/22140
KARAR TARİHİ : 05.10.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/687 E., 2016/137 K.
SUÇ : Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece sanık hakkında aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 233 üncü maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesi, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 52 nci maddesi uyarınca taksitler halinde 1.500,00 TL adli para cezasına hükmedilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz isteminin özetle; sanığın suç kastının bulunmadığına, uzun süre çöp toplayarak çalıştığına ancak hastalığı nedeniyle artık çalışamadığına, evi geçindirme yükümlülüğü bulunmadığına, müvekkilinin babasının ölene kadar kendilerine yardım ettiğine, babası öldükten sonra sanık çalışamadığından katılanın işe girdiğine ve bu aşamadan sonra sanığı aşağılamaya, darp ve ağza alınmayacak küfürler etmeye başladığına, bu nedenle sanığın evden ayrıldığına, birlikte kaldıkları evin aboneliklerini yeni evinin aboneliklerini alabilmek için iptal ettirmek zorunda kaldığına, eşitlik ilkesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğünün katılanda bulunduğuna, aboneliklerin iptal edilmesinin suç oluşturmayacağına, bu ve resen dikkate alınacak nedenlerle kararın bozulması talebine yönelik olduğu görülmüştür.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, resmi nikahlı eşi olan katılan ve müşterek kızları ile birlikte yaşadığı evden ayrıldıktan sonra evin doğal gaz ve su aboneliklerini iptal ettirip kesilmesine sebebiyet vermek suretiyle üzerine atılı aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali suçunu işlediği Yerel Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, aşağıdaki bozma sebepleri dışında başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle değişik, 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinde “Basit Yargılama Usulü” düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanun’la eklenen geçici 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 inci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 inci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 inci ve 5271 sayılı Kanun’un 251 inci vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu bozmayı gerektirmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Yerel Mahkeme kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden HÜKMÜN, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
05.10.2023 tarihinde karar verildi.