YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12263
KARAR NO : 2022/12343
KARAR TARİHİ : 17.05.2022
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Gerekçeli karar başlığında “16/02/2010” olan suç tarihinin “04/06/2010” olarak gösterilmesi,
2) Sanıkların aşamalarda suçlamaları kabul etmemesi ve katılan …’in beyanına dayalı olarak katılanın vücudunun çeşitli yerlerinde hassasiyet olduğunu belirten adli rapor içeriği karşısında; olay tarihli haciz tutanağı ve taraf beyanlarından olay hakkında görgüye dayalı bilgisi bulunan …’nın tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak dinlenmesi ve sonucuna göre, TCK’nın 43/2. maddesi çerçevesinde eylemin birden çok mağdura yönelik işlenip işlenmediği hususu da dahil olmak üzere sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı biçimde hükümler kurulması,
3) Avukatlık Kanunu’nun 26. maddesinde; “Stajyerler, yanında staja başladıktan sonra, avukatın yazılı muvafakati ile ve onun gözetimi ve sorumluluğu altında, Sulh Hukuk Mahkemeleri, Sulh Ceza Mahkemeleri ile icra tetkik merciilerinde avukatın takip ettiği dava ve işlerle ilgili olarak duruşmalara girebilir ve icra müdürlüklerindeki işleri yürütebilir” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, öncelikle katılan …’in suç tarihinde avukatlık stajının hangi aşamasında olduğunun tespiti, avukat yanında staj aşamasında olduğunun anlaşılması halinde yanında staj yaptığı avukatın olay tarihinde stajyer avukat olan katılanı hacze katılmaya yetkili kıldığına dair belgenin olup olmadığı ve buna göre katılanın kamu görevlisi sayılıp sayılmadığı hususunun araştırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeyerek, eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanıklar …, … ve … müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanık hakkında cezayı aleyhe değiştirme yasağının dikkate alınmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 17/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.