Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/12258 E. 2023/19758 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/12258
KARAR NO : 2023/19758
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/599 E., 2016/205 K.
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece; sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrası, aynı maddenin dördüncü fıkrası, 43 üncü ve 52 nci maddeleri uyarınca 10.620,00 TL adli para cezası ile görevi yaptırmamak için direnme suçundan 5237 sayılı Kanun’un 265 nci maddesi, 43 üncü ve 53 üncü maddeleri gereğince 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteminin özetle; suçları işlemediğine dair savunmasının Mahkemece dikkate alınmadığı ancak dosya kapsamında savunmasının aksine delil bulunmadığı ve beraatine karar verilmesi gerektiği bu nedenlerle verilen hükümlerin bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın; olay günü bir arkadaşı ile beraber plakasız olan motorsiklet ile seyir halinde iken şikâyetçi kolluk görevlilerinin kendisini durdurarak yasal işlem yapılmak üzere trafik ekiplerini çağırdıkları esnada şikâyetçilere hitaben “Siz benim motorumu mu alacaksınız ha, sizin Allahınızı si…, siz kim oluyorsunuz benim motorumu alıyorsunuz, bu motoru benden Allahınız gelse alamaz, o…u evlatları, hele bir motorumu alın sizi tararım.” şeklinde hakaret ve tehdit ettiği, üzerlerine yürüyerek şikâyetçi M.E.’nin boğazını sıkmaya çalıştığı ve kaçtığı, yakalanarak ekip otosuna bindirildiğinde “Buranın çıkışı da var, çıktığım da sizi bulacağım, gerekeni yapacağım, şerefsiz adiler, siz benim kim olduğumu bilmiyorsunuz.” şeklinde sözlerle şikâyetçileri tehdit ettiğinden bahisle görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından cezalandırılması talebi ile açılan kamu davasında Yerel Mahkemece; olay tutanağı, tanık anlatımları, şikâyetçi beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirilerek sanığın atılı suçlardan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; olay tutanağı, şikâyetçi anlatımları, tanık beyanı, sanığın mahkeme aşamasında doğruladığı soruşturma aşamasındaki savunması ve tüm dosya kapsamından atılı suçları işlediğine dair mahkemenin inanç ve takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirlenerek yapılan incelemede sanığın temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Sanığa yükletilen hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Hakaret suçundan kurulan hükümde; Mahkemece kabul edilen sözlerin, 5237 sayılı Kanun’un 125 nci maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendindeki kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle hakaret suçunu da oluşturması karşısında 5237 sayılı Kanun’un 61 inci maddesi gereğince temel ceza belirlenirken, aynı Kanun’un 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) ve (c) bentlerindeki iki nitelikli halin gerçekleştiği gözetilerek, alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayin edilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.

V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemece verilen hükümlerde sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle HÜKÜMLERİN, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.06.2023 tarihinde karar verildi.