Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/11906 E. 2023/19425 K. 06.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11906
KARAR NO : 2023/19425
KARAR TARİHİ : 06.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/1503 E., 2016/34 K.
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet, beraat
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin reddi, onama, bozma

Sanık hakkında tehdit suçundan, neticeten hükmolunan 500,00 TL adlî para cezasına ilişkin mahkûmiyet kararının tür ve miktarı itibarıyla 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26 ncı maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu ve sanığın yüzüne karşı verilen kararın karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra 11.02.2016 tarihinde temyiz isteğinde bulunulduğu, anlaşılmıştır.
Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz eden katılan vekilinin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel mahkeme kararı ile sanık hakkında;
1. Tehdit suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi ve 62 nci maddesi uyarınca 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
2. Sanık hakkında hakaret suçundan, 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraatine,
Karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılan vekilinin temyiz isteğinin; hakaret suçundan beraat kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, tehdit sözünün 5237 saylı Kanun’un 106 ncı maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, aynı Kanun’un 62 nci maddesinin uygulanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenlerle ve resen tespit edilecek sebeplerle hükümlerin bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.
2. Sanığın temyiz isteğinin; tanıklara beddua niteliğindeki sözlerinin sorulmadığı, hükmün bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Sanığın Temyiz İsteği Yönünden
Sanığın yüzüne karşı verilen kararı, karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 310 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirlenen bir haftalık kanunî süre geçtikten sonra 11.02.2016 tarihinde temyiz isteğinde bulunduğu, hükümlerin, 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesinin birinci fıkrası gereği resen temyize de tabi olmadığı anlaşılmakla, sanığın temyiz isteğinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Katılan Vekilinin Tehdit Suçundan Verilen Karara Yönelik Temyiz İsteği Yönünden
Katılan vekilinin vasfa yönelik temyiz nedeni yerinde görülmeyerek, hükmün tür ve miktarı itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz isteğinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
C. Katılan Vekilinin Hakaret Suçundan Verilen Karara Yönelik Temyiz İsteği Yönünden
1. Sanığın yargılama konusu hakaret eylemi için, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre aynı Kanun’un 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi gereği 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
2. 5237 sayılı Kanun’un 67 nci maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca zamanaşımı süresini kesen son işlemin 02.04.2015 tarihli sorgusu olduğu ve bu tarihten, temyiz incelemesi tarihine kadar, 8 yıllık olağan zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu belirlenmiştir.

V. KARAR
A. Sanık Hakkında Hakaret ve Tehdit Suçlarından Kurulan Hükümlere Yönelik Sanığın Temyiz İsteği ve Sanık Hakkında Tehdit Suçundan Katılan Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçe bölümünün (A) ve (B) bentlerinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme kararırına yönelik katılan vekili ve sanığın temyiz isteklerinin, 1412 sayılı Kanun’un 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık Hakkında Hakaret Suçundan Katılan Vekilinin Temyiz İsteği Yönünden
Gerekçe bölümünün (C) bendinde açıklanan nedenle Yerel Mahkeme kararına yönelik katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesinin birinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin sekizinci fıkrası gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.06.2023 tarihinde karar verildi.