Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/11699 E. 2023/19782 K. 13.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11699
KARAR NO : 2023/19782
KARAR TARİHİ : 13.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/368 E., 2015/574 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir sebeplerin bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi, 52 nci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkraları uyarınca 6000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteğinin, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ve re’sen tespit edilecek sebeplerle hükmün bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Sanığın, dilekçesini havale ettirmek için adliyeye geldiği ve şikâyetçi Cumhuriyet savcısının odasına girerek görüştüğü, şikâyetçinin kimlik belgesini sorması üzerine sanığın yanında olmadığını söylediği, şikâyetçinin bu şekilde işlem yapılamayacağını söylemesi üzerine sanığın hakaret ettiği, Mahkemece kabul edilmiştir.
IV. GEREKÇE
Şikâyetçi beyanı, bu beyanlarla uyumlu tutanak içeriği ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın hakaret suçunu işlediğine dair Mahkemenin kabulünde bozma sebepleri dışında bir hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Ancak;
1.Seçimlik ceza öngören hakaret suçunda tercih edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi suretiyle, 5237 sayılı Kanun’un 50 nci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı davranılması,
2.17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24 ncü maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 251 nci maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 5271 sayılı Kanun’a 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5 nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı kararıyla “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38 nci maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı Kanun’un 251 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren suç yönünden; Anayasa’nın 38 nci maddesi ile 5237 sayılı Kanun’un 7 nci ve 5271 sayılı Kanun’un 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunduğu belirlendiğinden karar bu yönlerden hukuka aykırı görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
13.06.2023 tarihinde karar verildi.