Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/11173 E. 2023/18435 K. 16.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/11173
KARAR NO : 2023/18435
KARAR TARİHİ : 16.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret

Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel Mahkemece; sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 265 inci maddesinin birinci fıkrası, 43 üncü maddesi uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile hakaret suçundan 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin birinci fıkrası ve aynı maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi ile dördüncü fıkrası, 1 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteminin özetle; verilen cezaların kendisini mağdur ettiği, kararın hukuka ve kanuna aykırı olduğu bu nedenlerle verilen hükümlerin bozulmasına yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
Trafik Şube Müdürlüğünde zabıta memuru olarak görev yapan katılanların, olay günü taksi durağında denetim yaptıkları sırada … plakalı aracı çalıştıran sanıktan belgeleri istedikleri, ancak sanığın katılanlara çalışma ruhsatının olmadığını söylediği, sistemden yapılan sorguda da çalışma ruhsatının olmadığını tespit eden katılanların araç ruhsatını ve ehliyetini istedikleri, ancak sanığın ceza yazdırtmam evrak vermiyorum diyerek katılanların görevlerini yapmalarına engel olduğu, katılan C.Z.’nin araca ait sahiplik bilgilerini öğrenmek amacıyla telefon ile görüştüğü sırada diğer katılanın sanığa ayrıca evrak vermemekten dolayı işlem yapılacağı konusunda uyarması üzerine evraklarını vermemekte ısrar ettiği, katılanın cezai işlem yapıyorum bilginiz olsun şeklindeki uyarısı üzerine de “Senin ecdadını sinkaf ederim.” diyerek küfür ettiği, bunun üzerine katılanın kendisinden davacı olacağını söylemesi üzerine sanığın araca binerek olay yerinden ayrılmak istediği, ancak katılanların kendisine engel oldukları, sanığın araçtan inerek katılanlara saldırdığı, katılan A.E.’nin burnuna yumrukla vurduğu ve “Seni geberteceğim, delik deşik edeceğim.” diyerek tehdit ettiği, sonrasında taksi durağı kulübesine giderek, kulübede eline geçirdiği eşyaları katılanlara doğru fırlattığı, katılanların biber gazı ve cop kullanmak suretiyle sanığı etkisiz hale getirdiği, katılan A.E.’nin olay nedeniyle basit tıbbi müdahale (BTM) ile giderilebilir nitelikte yaralandığından bahisle sanık hakkında hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçundan cezalandırılması talebi ile açılan kamu davasında Yerel Mahkemece; CD incelemesinde sanığın zabıta görevlisi olan ve aracın içinde oturmakta olan katılan A.E’ye yönelik olarak arabanın eksiği var diyorum sen ne diyorsun gibi sert ve agresif sözlerle bağırdığı, daha sonradan ona seni delik deşik ederim, sen de yürek var mı, deyip ardından senin ecdadını sinkaf ederim diye küfür ettiği ve katılanların yanından ayrıldığı, daha sonra katılan A.E.’nin beyaz tişörtlü bir şahısla konuştuğu sırada sağ taraftan gelip katılana tokat veya yumrukla vurduğu, vuran kişinin kamera açısına göre gözükmediği ancak tanık beyanlarından bunun sanık olduğu ve görüntülerde sanığın anlattığı şekilde kendisine biber gazı sıkılıp kafasına jopla vurulması gibi bir olayın olmadığı belirtilerek, tanık P.M.’nin beyanı, CD görüntüleri ve tüm dosya kapsamından sanığın savunmalarına itibar edilmeyerek; hakkında işlem yapılmasına sinirlenen sanığın, katılan A.E.’ye “Senin ecdanını sinkaf ederim, sen de yürek var mı.” diyerek hakaret edip ayrıca “Seni delik deşik ederim.” şeklinde tehdit ettikten bir süre sonra katılana yumruk atıp hayati tehlike geçirmeksizin BTM ile giderilebilir şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği ayrıca hakkında işlem yapılacağı sırada her iki katılana durakta eline geçirdiği bir çok nesneyi fırlatarak katılanlara karşı görevi yaptırmamak için direnme suçunu işlediği kabul edilerek mahkûmiyet kararları verilmiştir.
IV. GEREKÇE
1. Sanığın temyiz sebepleri yönünden; tüm dosya kapsamı ile suçlarının sübuta erdiğinin kabulüyle mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
2. Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanun’a uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Sanığın, görevi yaptırmamak için direnme eylemini, saldırıda kullanmaya elverişli silahtan sayılan kova, sopa gibi cisimleri fırlatmak suretiyle işlemesine karşın, hakkında 5237 sayılı Kanun’un 265/4 üncü maddesi uygulanmamış ise de aleyhe temyiz bulunmadığından bozma yapılamayacağı anlaşıldığından,
Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle HÜKÜMLERİN, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.05.2023 tarihinde karar verildi.