YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10929
KARAR NO : 2023/18447
KARAR TARİHİ : 16.05.2023
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama
Sanık hakkında kasten yaralama suçundan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının aynı Kanun’un 231 inci maddesinin onikinci fıkrası gereği itiraz yoluna tabi olduğu ve yapılan başvurunun bu doğrultuda itiraz mercii tarafından değerlendirildiği anlaşılmıştır.
Sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yerel mahkemece sanık hakkında,
1. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen hakaret suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi uyarınca beraat kararı,
2. Kasten yaralama suçundan 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, üçüncü fıkrasının (e) bendi, 29 uncu, 62 ve 52 nci maddeleri uyarınca neticeten hükmolunan 1.860,00 TL adli para cezasının 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
3. Tebliğname’de hükmün düzeltilerek onanması gerektiğine dair görüş bildirilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Katılanın temyizi, sanığın suç işlediğine, delillerin takdiri konusunda mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme yapıldığına, sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmesi gerektiğine, kasten yaralama suçu bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olmasına rağmen katılan lehine vekalet ücreti tayin edilmediğine vesaireye yöneliktir.
2. Sanık müdafinin temyizi, sanığın beraat etmesi sebebiyle lehine vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğine yöneliktir.
III. OLAY VE OLGULAR
Suç tarihinde evli olan taraflar arasında derdest boşanma davasının bulunduğu, olay günü başlayan tartışmada sanığın, katılana “Git bu evden şeref..iz.” demek suretiyle hakarette bulunduğu iddia olunmasına rağmen mahkemece üzerine atılı suçu işlediği yönünde katılanın soyut iddiası dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil olmadığı gerekçesiyle beraatine, aynı olayda sanığın, katılanı basit tıbbi müdahale ile giderilebilir mahiyette yaralaması sebebiyle kurulan mahkûmiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Katılan Vekilinin Kasten Yaralama Suçu Bakımından Sanık Hakkında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Verilmiş Olmasına Rağmen Katılan Lehine Vekalet Ücreti Tayin Edilmediğine Yönelik Temyizi Yönünden
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 231 inci maddesinin on ikinci fıkrası gereği itiraz yoluna tabi olduğu, hükümle bağlantılı olan vekalet ücretine yönelik talebin de aynı Yasa yoluna tabi olduğu ve yapılan başvurunun bu doğrultuda itiraz mercii tarafından değerlendirildiği anlaşıldığından, katılan vekilinin temyiz isteğinin, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 317 nci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanık Müdafiinin Temyiz İstemi Yönünden
Sanığın yargılandığı aynı davada kasten yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı da verilmiş olması karşısında, sanık müdafii tarafından sunulan avukatlık hizmetinin bölünmesi mümkün olmadığından, katılana yönelik hakaret suçundan verilen beraat kararı nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmemesinde kanuna aykırılık görülmemiştir.
C. Katılan Vekilinin Diğer Temyiz İstemleri Yönünden
1. Sanığın aşamalarda değişmeyen istikrarlı savunmaları ile tanığın, katılanın beyanını doğrulamaması ve katılanın soyut iddiası dışında sanığın savunmasının aksini gösterir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delilin olmaması sebebiyle sanık hakkında beraat kararı verilmesine dair Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
2. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
V. KARAR
1. Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenle katılan vekilinin kanun yolu başvurusu itiraz merciince incelendiği anlaşıldığından, esası incelenmeyen dava dosyasının, oy birliğiyle Mahkemesine iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2. Gerekçe bölümünün (C) bendinde açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemenin kararında katılan vekili ve sanık müdafii tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle HÜKMÜN, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
16.05.2023 tarihinde karar verildi.