Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/10748 E. 2023/19671 K. 08.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10748
KARAR NO : 2023/19671
KARAR TARİHİ : 08.06.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/162 E. 2016/24 K.
SUÇ : Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanık hakkında eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 112 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 51 inci maddesi uyarınca hükmedilen hapis cezasının ertelenmesine ve iki yıl denetim süresine tabi tutulmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteğinin, isnat edilen suçun işlenmediği, kızının ve eşinin şikayetinin olmadığını, suçun yasal unsurlarının oluşmadığı, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, beraat kararı verilmesi gerektiği, vesaire ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Müşteki ile şüphelinin resmi nikahlı evli oldukları, mağdurun ise müşterek çocukları olduğu, olay tarihinden 2 yıl kadar önce müşteki ile şüpheli arasında anlaşmazlık çıktığı, müştekinin ortak ikameti terk ederek önce kadın sığınma evine daha sonra da … iline gittiği, …’da mağdurun 10 uncu sınıfa kaydını yaptırdığı ancak şüphelinin, mağdur ve müştekinin … ilinde bulunduklarını öğrenmesi üzerine …’ya geri döndükleri, bu arada mağdurun devamsızlıktan sınıfta kaldığı ve …’da … Lisesi 11.sınıfa kaydının yaptırıldığı, şüphelinin mağdurun okumasına izin vermediği, karşı çıktığı, ve bir ay okula göndermediği, daha sonra müşteki ve kardeşleri ile birlikte … iline kaçtığı, burada … Lisesine kayıt yaptırıldığı, halen orada okuduğu, şüphelinin bu şekilde çocuğunun öğrenim hakkını kısıtlayarak, aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğü yerine getirmediği iddiasıyla açılan davada,Yerel Mahkemece sanığın eyleminin eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi suçunu oluşturduğu kabul edilerek ve değişen suç vasfına göre sanığın atılı suçu işlediği Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
IV. GEREKÇE
A. Sanığın Temyiz Sebebi Yönünden
5237 sayılı Kanun’nun suç tarihinde yürürlükte bulunan şekliyle 112 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde “Devletçe kurulan veya kamu makamlarının iznine tabi olarak yürütülen her türlü eğitim ve öğretim faliyetlerine engel olunması” yaptırıma bağlanmış, başka bir deyişle genel nitelikteki eğitim ve öğretim faliyetlerinin sürdürülmesine yönelik cebir veya tehdit kullanımı ya da hukuka aykırı başka bir davranışın gerçekleştirilmesi, eğitim ve öğretimin engellenmesi suçunda seçimlik hareket olarak düzenlenmişken, 13.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6529 sayılı Kanun’un 12 nci maddesiyle değişik 5237 sayılı Kanun’nun 112 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yukarıda belirtilen genel nitelikteki bu düzenlemenin yanı sıra “kişinin eğitim veya öğretim hakkını kullanmasına” cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla engel olunması hali, farklı bir ifadeyle Anayasal bir hak olan eğitim ve öğretim hakkının bireysel olarak kullanılmasına yönelik engellemeler de suçu oluşturan seçimlik hareketler arasında düzenlenmiştir.
Yargılamaya konu olayda, sanığın eyleminin, bireysel nitelikteki eğitim ve öğretim hakkının engellenmesine yönelik olduğunun anlaşılması karşısında sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmesinde, Mahkemenin delilleri takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. Bu nedenle tebliğnamedeki bozma düşüncesine de iştirak edilmemiştir.
B. Sair Yönlerden
Sanığa yükletilen eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı anlaşıldığından,
Sair yönlerden yapılan incelemede hukuka aykırılık görülmemiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.06.2023 tarihinde karar verildi.