Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2021/10699 E. 2023/19115 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10699
KARAR NO : 2023/19115
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2014/442 E., 2015/510 K.
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

Sanık hakkında kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı, yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu Yerel Mahkemenin kararı ile sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 125 inci maddesinin birinci fıkrası, anılan Kanun’un 29 uncu maddesi, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ile 53 üncü ve 58 inci maddeleri uyarınca 1 ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanığın temyiz isteğinin; atılı suçu işlemediğine, katılanın sollama yapmak suretiyle hayatlarını tehlikeye atmasına rağmen kendisine ceza verildiğine, lehe hükümlerin uygulanmadığına, tekerrür hükümlerinin uygulanmasının hatalı olduğuna, haksız tahrik hükümleri uygulanırken 5237 sayılı Kanun’un 129 uncu maddesi yerine 29 uncu maddesinin uygulanarak yanlış uygulama yapıldığına, ve resen görülecek nedenlerle hükmün bozulması talebine yönelik olduğu belirlenmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
1. Katılanın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı çekici araç ile seyir halinde iken sanığın kullanımında dorse plakası … olan çekiciyi solladığı, bu sollamadan sonra … dorse plakalı çekicinin kendisini takip etmeye başladığı, sanığın katılanın aracının önünü kestiği ve elinde bulunan ele geçirilemeyen çekiç, levye ve sopa ile katılanın aracına zarar vermek kastıyla hareket ederek katılana ait aracın sağ ön far ve camını kırdığı aynı zamanda katılana “Anasını avradını sinkaf ederiz.” demek suretiyle sinkaflı küfürler ettikleri iddiasıyla sanık hakkında mala zarar verme ile hakaret suçlarından açılan davada, sanığın mala zarar verme suçunu işlediği sabit olmadığından beraatine, katılan ile tanık M.A.’nın ve temyiz dışı sanık M.D.’nin aşamalarda birbiriyle uyumlu ve istikrarlı beyanlarına göre sanığın atılı hakaret suçunu işlediği Yerel Mahkemece kabul olunmuştur.
2. Sanık atılı suçlamayı kabul etmemiştir.
3. Katılanın aşamalardaki beyanları uyumludur.
4. 07.10.2013 tarihli olay tutanağı ile tanık M.A.’nın beyanları dosya içinde mevcuttur.
IV. GEREKÇE
Sanığın Temyiz Sebepleri ve Sair Sebepler Yönünden
Katılanın, tanık M.A.’nın ve temyiz dışı sanık M.D.’nin aşamalardaki beyanlarına göre sanığın atılı suçu işlediğine dair ve tekerrür esas ve engel mahkûmiyeti bulunan sanık hakkında yasal koşulları oluşmadığından, 5237 sayılı Kanun’un 51 inci ve 5271 sayılı Kanun’un 231 inci maddesinin beşinci fıkrasının uygulanmaması yönünde Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1. Sanık hakkında mala zarar verme ve hakaret suçlarından kamu davası açıldığı, sanığın hakaret eylemi uzlaştırma kapsamında olup soruşturma aşamasında uzlaştırma teklifi yapılmış ise de bu tarihte mala zarar verme suçunun uzlaştırma kapsamında olmaması ve atılı suçların birlikte işlenmesi nedeniyle soruşturma aşamasında yapılan uzlaştırma teklifinin geçersiz olduğunun anlaşılması karşısında, yapılan yargılama sonucunda mala zarar verme suçundan sanık hakkında beraat kararı verilmesi nedeniyle aynı fıkranın ikinci cümlesinin uygulanma imkanının ortadan kalktığı ve dolayısıyla 6763 sayılı Kanun’un 35 inci maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 254 üncü maddesi uyarınca hakaret suçundan usulünce uzlaştırma işlemleri yerine getirilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2. Uzlaştırmanın sağlanamaması halinde ise,
a. Hakaret suçunun aleni yer olan cadde üzerinde işlenmesine karşın, 5237 sayılı Kanun’un 125 inci maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanmaması,
b. Kurulan hükümde özel hüküm olan ve daha lehe düzenlemeler içeren 5237 sayılı Kanun’un 129 uncu maddesi yerine, aynı Kanun’un genel tahrike dair 29 uncu maddesinin uygulanması,
Nedenleriyle hukuka aykırılık görülmüştür.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkemenin kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı Kanun’un 326 ncı maddesinin son bendi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

30.05.2023 tarihinde karar verildi.