Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/9870 E. 2020/18794 K. 08.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/9870
KARAR NO : 2020/18794
KARAR TARİHİ : 08.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 25/11/2014 tarih, 2013/213 esas 2014/522 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere sanığın tek bir fiille birden fazla farklı suçun oluşmasına neden olması ihtimali bulunan hallerde ceza adaletini sağlamak ve doğru sonuca ulaşabilmek amacıyla her iki suçtan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinin birlikte yapılması gerekeceğinden, ceza miktarı itibariyle kesin nitelikte olan katılan …’ya yönelik hakaret suçundan kurulan hükmün de temyizi kabil olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
1- Sanık hakkında katılan …’ya yönelik kasten yaralama suçuna ilişkin verilen kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddeleri uyarınca, sanık …’in tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin temyizinin incelemesinde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulu’nun 2013/13-293 esas, 2013/297 karar sayılı ve 11/06/2013 tarihli kararında da kabul edildiği üzere TCK’nın 43. maddesinin ikinci fıkrası; “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır” hükmünü içermekte olup, zincirleme suçtan farklı bir müessese olan ve yanı neviden fikri içtima olarak kabul edilen bu durumda, fiil yani hareket tektir ve bu fiille aynı suç birden fazla kişiye karşı işlenmektedir. Burada, hareket tek olduğu için, fail hakkında bir cezaya hükmolunacağı, ancak bu cezanın Kanun’un 43/1. maddesine göre artırılacağı öngörülmüştür. Ancak burada kastedilen, fiil ya da hareketin, doğal anlamda değil hukuki anlamda tekliğidir. Hakaret suçunun farklı mağdurlara karşı tek fiille gerçekleştirildiğinden söz edilebilmesi için hakaretin mutlaka ortak söz veya davranışlarla gerçekleştirilmiş olması şart değildir. Her bir mağdura veya mağdurlardan bazılarına özel olarak hitap edilerek hakaret içeren sözler söylenmiş veya davranışlarda bulunmuş olsa bile objektif bir gözlemcinin bakış açısıyla bakıldığında failin hareketlerinin tek bir iradi karara dayalı olduğu, aralarında yer ve zaman bakımından bağlantı bulunduğu, bu nedenle bir bütünlük oluşturduğu sonucuna ulaşılması durumunda, fiilin hukuken tek olduğu kabul edilmelidir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olayda, sanığın katılan …’ya hakaret ettikten sonra ihbar sonucu olay yerine müdahale için gelen mağdur kamu görevlilerine de hakaret ettiği şeklinde iddianamede anlatılan ve mahkemece kabul edilen eylemleri nedeniyle, hakaret suçundan tek bir hüküm kurularak TCK’nın 43. maddesinin uygulanması gerekirken, katılan ve mağdurlara yönelik eylemleri nedeniyle ayrı ayrı ceza verilmesi,
2- Kabule göre de;
a) Hükümden sonra 24/10/2019 tarihinde yürürlüğe giren, 7188 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile değişik CMK’nın 253. maddesinin maddesi uyarınca uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması halinde uzlaştırma hükümlerinin uygulanamayacağının hüküm altına alındığı, somut olayda birlikte işlenen kamu görevlisine hakaret suçunun mağdurları ile basit hakaret suçunun mağdurlarının farklı olması karşısında, anılan Kanun hükümleri ile değişik CMK’nın 253. maddesi gereğince sanığın katılan …’ya karşı hakaret suçundan usulünce uzlaştırma işlemleri yerine getirilerek, sonucuna göre hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği,
b- Sanık hakkında mağdur kamu görevlilerine yönelik hakaret suçundan kurulan hükümde adli para cezasına hükmedildiği halde TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık …’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.