Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/9528 E. 2020/17288 K. 19.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/9528
KARAR NO : 2020/17288
KARAR TARİHİ : 19.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Sanık hakkında Bolu (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/428 esas, 2012/1044 sayılı kararı ile kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşme tarihinden sonra işlendiğinden bahisle ihbara konu Trabzon 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/905 esas, 2015/6 sayılı kararında sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına esas alınan mahkumiyetin 5237 sayılı TCK’nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik, 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesine göre, uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında, sözü edilen suçtan mahkumiyeti içeren ilam yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sonucuna göre hükmün açıklanıp açıklanamayacağının tartışılması zorunluluğu,
2) Kabule göre ise;
a) Ruhsatı katılan … adına kayıtlı olan 14 EU 616 plakalı aracın boyanması nedeniyle alacağını tahsil edemeyen sanığın, katılana 09/03/2012 tarihinde 17:37.07 – 17.50:09 – 18:37.39 saatlerinde 3 adet mesaj göndermesi şeklinde gerçekleşen olayda; gönderilen mesaj içerikleri tartışmanın bütünü ve söylendiği bağlam içinde değerlendirildiğinde, sanığın sırf huzur ve sükunu bozma kastıyla ısrarla gerçekleştirdiği bir eylemin bulunmadığı gözetilmeden, yasal olmayan gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
b) Dosya kapsamından 09/03/2012 olduğu anlaşılan suç tarihinin gerekçeli karar başlığına 08/03/2012 olarak yazılması,
c) Dosya içerisindeki uzlaşma teklif formunun sadece hakaret suçu yönünden tanzim edilmiş olması karşısında, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunun, CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşmaya tabi olması karşısında, anılan maddelerde öngörüldüğü biçimde yöntemine uygun olarak uzlaşma önerisinde bulunulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d) 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5.maddenin (d) bendi ile; “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumun da temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK’nın 251/1 maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve 5271 sayılı CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık …’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.