Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/9438 E. 2020/17020 K. 19.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/9438
KARAR NO : 2020/17020
KARAR TARİHİ : 19.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi , kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın aşamalarda değişmeyen savunmasında suçlamaları kabul etmediği, facebooktan gelen yazı cevabında söz konusu hesaba ilişkin bilgiye ulaşılamadığının bildirildiği, Kırklareli Emniyet Müdürlüğünce yapılan araştırma sonucunda “birol midik” isimli profile rastlanmadığı, ilgili yazı altında Veçeslav Kormin isimli profil tarafından yorum yapıldığı ve bu hesapta sanığa ait kişisel bilgilerin bulunduğu tespit edilmiş ise de, söz konusu hesapların sanığa ait olduğunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmemesi karşısında, … isimli profilde arkadaşları olarak görünen, …, …, …, …, …, …, … ve … tanık sıfatıyla dinlenip bu hesabın sanık tarafından kullanılıp kullanılmadığı belirlendikten sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Kabule göre de;
a- Suça konu yazıların paylaşıldığı facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde “polis memurları dayanışma grubu”nun herkese açık olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre sanık hakkında TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
b- Temel cezanın “365 gün” yerine “360 gün” olarak belirlenmesi sonucu eksik ceza tayini,

c- 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
 Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
 Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
 Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumun da temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
 Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve 5271 sayılı CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
 Bozmayı gerektirdiğinden, sanık …’ın temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.