Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/9023 E. 2020/21659 K. 24.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/9023
KARAR NO : 2020/21659
KARAR TARİHİ : 24.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “11/03/2013, 05/03/2013, 06/05/2013” yerine “06/05/2013” şeklinde eksik gösterilmesinin mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmakla, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/21879 esas sayılı iddianamesiyle sanığın, katılana yönelik 06/05/2013 tarihli eylemleri nedeniyle Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013/1101 esas sayılı dosyası kapsamında yargılama yapıldığı sırada, sanık tarafından aynı katılana yönelik 11/03/2013 ve 05/03/2013 tarihli kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemleri yönünden 18/07/2013 tarihli iddianameyle Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013/1292 esas sayılı dosyasında, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle Ankara 12. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013/1101 esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesi kararı verildiği ve yargılamanın incelemeye esas Ankara 37. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/331 esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın aynı katılana yönelik 13/06/2013 tarihli kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemine ilişkin Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/540 esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığı ve bu davanın suç tarihinin, incelemeye esas dosya ile birleşen 11/03/2013 ve 05/03/2013 tarihli kişilerin huzur ve sükununu bozma eylemlerine ilişkin hazırlanan iddianame tarihi olan 18/07/2013 tarihinden önce olması nedeniyle kesintinin gerçekleşmediği, dolayısıyla her iki dava dosyasının birleştirilmesine karar verilerek sanığın eylemlerinin bir bütün halinde tek fiil kapsamında değerlendirilmesi ve eylemlerinin yoğunluğu da dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
2- 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz” hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, “kovuşturma evresine geçilmiş” ibaresinin aynı bentte yer alan, “basit yargılama usulü” yönünden Anayasa’nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun’un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkûmiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumun da temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanunun 31. maddesi gereğince 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle “kovuşturma evresine geçilmiş” dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK’nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa’nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 7 ve 5271 sayılı CMK’nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık …’ün temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.