Yargıtay Kararı 4. Ceza Dairesi 2020/8125 E. 2020/16798 K. 18.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 4. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/8125
KARAR NO : 2020/16798
KARAR TARİHİ : 18.11.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma, göçmen kaçakçılığı, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Bu dosya ile birleştirilmesine karar verilen aynı mahkemenin 2012/189-266 E-K sayılı dosyasında sanıklar …, …, …, …, …, … ile … hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve göçmen kaçakçılığı suçlarından hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, dava zamanaşımı süresi içinde mahkemece bu hususta karar verilebileceği kabul edilerek, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteği hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Diğer hükümlerin temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
a) Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak, Yargıtay denetimine de imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda hukuki nitelendirmenin yapılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak, genel olarak iddianame anlatımının tekrarı biçimindeki kabulle, karara dayanak yapılan deliller ortaya konulup, bu delillerin kabulle ne şekilde ilişkilendirildikleri de açıklanmadan, gerekçesiz bir şekilde hüküm kurulması,
b) Delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda, sanığın sorgusu yapılıp savunması alınmadan hüküm kurulamayacağı hususu gözetilmeden, CMK’nın 193/1. maddesinde yazılı olup, savunma hakkı yanında yargılama yönteminin temel ilkelerinden olan “doğrudan doğruyalık, vasıtasızlık ve yüzyüzelik” ilkelerinin gerçekleştirilmesi amaçlarına yönelik olan; “hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamaz” hükmüne uyulmayarak sanık …’ın savunması alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
c) Adli Emanetin 2010/5647 sırasında kayıtlı 640 adet iletişimin tespiti tutanağı getirtilip, incelenmeden, soruşturma aşamasında kolluk tarafından düzenlenen TAPE değerlendirme tutanakları karara dayanak yapılarak, eksik inceleme neticesinde hüküm kurulması,
d) Resmi belgede sahtecilik suçuna konu Adli Emanetin 2010/5647 sırasında kayıtlı pasaportların sahte oluşturulduğunun anlaşılması karşısında, belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini mahkemeye ait olduğundan, tamamen sahte olarak oluşturuldukları belirlenen suça konu belgeler getirtilip incelendikten ve özellikleri duruşma tutanağına yazılıp, denetime olanak verecek şekilde dosyada bulundurulduktan sonra aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiği yönünde mahkemece bir değerlendirme yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar …, …, …, …, …, sanıklar …, …, …, …, …, …, …, … ile … müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 18/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.